Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1979 yılının Aralık ayında Kdz. Ereğli’de doğdum. İlk öğrenimimi Nimet İlkokulu’nda tamamladıktan sonra 1990 yılında Kdz. Ereğli Anadolu Lisesi’ne başladım, 1997 yılında da İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ne kaydoldum. Aynı Üniversite’ nin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yüksek lisans tezimi yazmaya devam ediyorum. Mezun olup avukatlık ruhsatımı aldıktan sonra öğrenciyken çalışmaya başladığım kara yolu yolcu taşımacılığı sektöründe uzun yıllar avukatlık yaptım. 2007 yılının Aralık ayında Türkiye’nin en büyük turizm ve taşımacılık firması Metro Turizm’in genel müdürlüğünü yapmaya başladım. İcra Kurulu Üyeliği ve Yönetim Kurulu Üyeliği görevlerimin ardından 2013 yılında kurduğum Şirketimle aynı firmaya acentelik hizmeti vermeye başladım. Spesifik davalarda avukatlık mesleğini de icra etmeye devam ediyorum. Türkiye Barolar Birliği, İstanbul Barosu, Türkiye Otobüsçüler Federasyonu, Uluslararası Anadolu ve Trakya Otobüsçüler Derneği ve kimsesiz çocuklara destek olma amacındaki Gülümseyen Yüzler Derneği’nin kurucu üyesiyim. Evli ve 2 çocuk babasıyım.
En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz? Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?
Kdz.Ereğli’ye sık sık geliyorum, annem ve anneannem orada yaşadıkları için 20 yıldır ayrı olmama rağmen Ereğli’den hiç kopmadım diyebilirim. Doksanlı yıllardan itibaren Ereğli’de birçok değişikliğe bizzat şahit oldum. Betonlaşma – şehirleşme diyemeyeceğim – tüm hızıyla devam etse de çocukluk ve ilk gençliğimin geçtiği Anadolu Lisesi ve civarı ile sahil şeridi beni mutlu etmeye yetiyor da artıyor.
Ereğli’nin en çok neyini özlüyorsunuz?
Ereğli’nin en çok kendisini özlüyorum! Benim için Ereğli ailem, çocukluğum ve gençliğim demek… Sahilini özlüyorum ve gelir gelmez kendimi Askeriyenin oradaki eski adıyla Sevgi Barış Dostluk parkından başlayıp Erdemir Ofise kadar süren bir sahil turuna bırakıyorum. 7 yıl okuduğumuz ve ömürlük dostluklar kurduğumuz Anadolu Lisesi ve civarı da hep burnumda tüter.
Ereğli ile ilgili hatırladığınız ya da unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Ereğli’de doğup büyüdüğüm ve irtibatımı hiç kesmediğim için çok anım var. Hiç unut(a)madığım anım ise biraz trajik! Nimet İlkokuluna başladığım 1985 yılının kışında 5. sınıfa giden mahalle arkadaşıma özenip beni okula bırakan ananemin elini bırakıp atkımla gözlerimi kapatarak yürümeye çalıştım ve tabi ki 3-5 adım sonra 3 metre yükseklikten artık beton yığını olan geniş bir çayıra düştüm. Neyse ki ucuz atlattım ama ailece hiç unutmadığımız bir anı oldu.
Ereğli denildiğinde aklınıza gelen 3 şey nedir?
Ereğli denildiğinde ilk aklıma gelen tabii ki çocukluğum ve ailem. Kdz. Ereğli Anadolu Lisesi ve baştan sona yürümeye bayıldığım ve her misafirimi muhakkak götürdüğüm eşsiz sahilimiz.
Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Boş zamanım pek olmuyor ama doğayla baş başa kalmayı seven biri olarak çok sık olmasa da Istranca Ormanlarını çok iyi bilen bir arkadaşımla 20 km.yi aşan yürüyüşler yapmayı seviyorum. Başta çocuklarım olmak üzere sevdiklerimle vakit geçirmeye gayret ediyorum.
Hayatta sizi en mutlu eden şey nedir?
Hayatta beni en çok mutlu eden şey zor durumda olan birine yardımcı olup bir sıkıntısını giderebilmektir. Çocuklarımızın doğup yetişmesine nezaret ederken nasıl ki onların ihtiyaçlarını görüp sıkıntılarını giderdiğimizde mutluluktan gözleri parlıyorsa muhtaç durumdaki birine destek olmak da benim gözlerimi parlatıyor.