Asabi davranışlar sergileyen, sinirsel bunalıma girmiş gibi saldırganlaşan veya akli dengesini yitirmiş gibi davranan kişiler hakkında keçileri kaçırdı, deriz. Bu deyimin, Burdur yöresinde ortaya çıktığı sanılmaktadır. Bu yöredeki İnsuyu mağarası bilinmezden evvel, bir çoban civarda keçi sürüsünü güdüyormuş. Keçilerin öğlen sıcağında , suya yakın bir gölgelik yerde uyutulup dinlendirilmesi adettendir. Bu sırada çoban da biraz istirahat etmiş ve sabahın erken vaktinden itibaren keçi sürüsüyle dağ bayır dolaştığı için dinlenmiş olur. Keçiler, bilindiği gibi çevik ve haşarı hayvanlardır. En olmayacak kayaların tepesine çıkar, hoplayıp zıplayarak en sarp yerlerdeki otlara bile ulaşırlar. Hatta bu yüzden, sarp ve dar yollara keçi yolu tabir olunur.
Burdurlu çoban her zamanki güzergahının eksine o gün, İnsuyu bölgesinde keçilerini yaylıma salmış. Ne var ki öğle bastırdığı halde keçileri sulayacak bir su bulamamış. Çaresiz, sürüsünü bir ağacın gölgesinde istirahate salıp uykuya dalmış. Ağacın gölgesine sığamayan keçiler iyiden iyiye susayıp su aramak üzere kendilerince bir yol bularak İnsuyu mağarasına girmişler. Meğer, bu mağarada yağmur sularından oluşmuş göletler, kar uyu birikintileri varmış. Çoban uyandığında, bir de bakmış ki ortalıkta sürüden bir eser yok. Çevreyi araştırmış, orayı burayı yoklamış ama nafile.
‘-Eyvah’ demiş. ‘Keçileri kaçırdık, şimdi sürü sahiplerine ne derim! Koskoca sürü nereye gider? Köylü beni öldürür alimallah.’ Bu düşünceler içinde aklına gelen bütün yerlere tekrar tekrar bakmış. Mağaradan haberdar olmadığı için çaresiz, köye dönmüş. Ancak görevini ihmal ettiği için aklından bin bir türlü düşünce geçiyor, önüne gelene, keçileri kaçırdım, şimdi ben ne yapacağım diye soruyormuş. Çobanın bu çaresizliği köylüleri de şaşkına çevirmiş ve hep beraber sürünün kaybolduğu yere gitmişler. Bir de ne görsünler, sürü kendi kendine otlamaya devam ediyor. Meğer öğlen sıcağında mağarada dinlenip suyunu içen keçiler, sonra yine yayılmak üzere dışarı çıkmışlar. Sürüyü sayan köylüler sayının da tam olduğunu görünce, durmadan keçileri kaçırdım diye sayıklayan çobanın delirdiğinden veya bir düzenbazlık peşinde olduğundan şüphelenmeye başlamışlar. Sürüye yeni bir çoban tutmuşlar. Lakin birkaç gün sonra yeni çobanın başına da aynı olay gelmiş. O da keçileri kaçırdım diyerek, köye dönmüş. Bu sefer köylüler bölgeyi araştırmaya karar vermişler ve şimdiki İnsuyu mağarasını bulmuşlar. Ondan sonraki zamanlarda, keçilerini kaçırmayan çobanların bu mağarada öğle istirahati yapmaları gelenek olmuş. Keçilerini kaçıran çobanların deli divane hareketleri de sinir krizlerine girerek ne yaptığını bilmeyenler için bir benzetme olup, bu deyim dilimize yadigar kalmış.