Hem evet, hem hayır.
Önce ‘evet.’
1947’de Harvard Üniversitesi’nde röle anahtarına sıkışan bir güve, geniş havalandırmasız bir odaya konmuş olan Amerikan Donanması’nın “Mark II” bilgisayarının kilitlenmesine sebep oldu. Teknisyenler tahrip olmuş böcek ölüsünü çıkardılar ve makineyi yeniden başlatmadan önce kayıt defterindeki yazının yanına yapıştırdılar.
Bu bilgisayar sahip olduğu mekanik doğası nedeniyle böcek müdahalelerine karşı hassastı. Pensylvania Üniversitesi’nde bulunan ENIAC (Elektronik Sayısal Bütünleştirici ve Bilgisayar) gibi ilk bilgisayarların çoğu elektronikti ve güve savar vakum tüpleri vardı.
Ama şu ‘virüs’ kelimesi buradan mı geliyor?
Hayır. Bir makinede oluşan hata ya da yanlış anlamında kullanılan ‘virüs’ kelimesi 19. yüzyıla dayanır. 1889’da yayımlanmış bir gazete haberine göre Thomas Edison ‘iki gecedir fonografındaki virüsü aradığı için uyumamıştır.’ Webster sözlüğü 1934 baskısında ‘virüsün’ modern anlamına yer vermiştir.
Çoğu kitap ve internet sitesinin söylediğinin aksine ‘virüs tarama’, Harvard’taki güvenin sebep olduğu kilitlenme olaylarından önce de kullanılıyordu.
Bu hayatın dili taklit etmesine oldukça tatmin edici bir örnektir: Bir metafor tam manasıyla geleceğe dönmüştür.