Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1 Eylül 1975 Kdz. Ereğli doğumluyum. İlk öğretimi, Cumhuriyet İlkokulunda okudum daha sonra TED Kolejine girdim.Ted Koleji’nin ilk mezunlarından biriyim. Küçücük iki sınıflı bir okulla başlamışken şimdiki halini gördükçe pek gururlanıp mutlu oluyorum. Daha sonra İstanbul Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler Bölümüne girdim. 1. sınıftan itibaren hem okuyup hem çalıştım. Anketörlük, fuar hostesliği gibi işlerden sonra, okulumun son 2 senesinde bir firmanın Halkla İlişkilerini yaptım… Okul bittikten sonra, Aupair olarak Londra’ya gittim. Hem London School Nothing Hill’de Halkla İlişkiler Eğitimi aldım hem İngilizcemi geliştirmek için bir okula gittim. Aynı zamanda 8 ve 9 yaşında iki çocuğun sorumluluğu bende idi. Çocukları okula götürüp almak, ödevlerini yaptırıp yardımcı olmak ve yemeklerini yedirmek. Hayatımda edindiğim en büyük tecrübeyi burada kazandım tek başıma başka ülkede birçok yabancı arkadaş edindiğim ve tecrübe edindiğim 1 seneyi geçirip döndüm. Türkiye’ye dönünce Hayat Kimya’da Halkla ilişkiler yapmaya başladım. Molped ve Molfix’in piyasaya ilk çıkarılma aşamasında çalıştım. Daha sonra Fedex ve sonrasında Ayna İletişim de çalıştım; Beyaz Fırın’ın Halkla ilişkilerini yapıyorduk. Bu arada fotoğraf hep hayatımda vardı hobi olarak kurslara ve gezilere katılıyordum. Yaptığımız organizasyonlarda fotoğrafları ben çekmeye başlamıştım. Organizasyondan çok fotoğraf çekmekten daha çok zevk almaya başladığımı farkettim. İfsak üyesi oldum ve fotoğrafla daha profosyonel ilgilenmeye başladım. 2007 yılında ise ‘Doğum Fotoğrafçılığı’ yapmaya başladım. O zamandan beri zevkle mucizenin dünyaya gelmesini fotoğraflıyorum. Evli ve 1 erkek çocuk annesiyim, İstanbul’da yaşıyorum. Hala Ereğli’deki yakın arkadaşlarımla görüşüyorum; onlar hala en değerlilerim.
En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz? Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?
Ereğli’ye en son TED 25.yıl kutlaması için Mayıs ayında geldim. Artık ailem de burada olmadığı için çok daha az geliyorum. Ama tabii ki okuldaki en yakın arkadaşım hala can dostlarım ve burada yaşıyorlar, beni evlerinde ağırlarlar, özlem gideririz. Eskiden Lojmanlarda; 48’lerde oturururduk. O zaman bakımlı olan yerleri çok bakımsız buldum, hele yıkılan yerler canımı çok acıttı… Ama kaldırımlarda oturduğumuz yerlerde şimdi güzel kafeler var. Özellikle sahil inanılmaz güzel olmuş, biz taşlarda otururduk. Şimdi birçok kafe seçeneği olmuş.
Ereğli’nin en çok neyini özlüyorsunuz?
Ereğli’nin en çok Erdemir Plajını ve orada geçirdiğimiz güzel günleri özlüyorum.
Ereğli ile ilgili hatırladığınız ya da unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Okuldan kaçıp 10.km ye gitmelerimiz çoktu. Rahatsızlandık deyip denize giderdik. Bir sefer o kadar çok yanmıştık ki ertesi gün kıpkırmızı suratlarla okula gitmiştik. Hocamız çok tatlıydı anlasa da bir şey söylememişti. Sadece: ‘Doktor deniz kenarında istirahat edin dedi herhalde’:) demişti.
Ereğli denildiğinde aklınıza gelen 3 şey nedir?
Osmanlı çileği (o uzaktan mis gibi kokusu gelen), 10.km, Erdemir Plajı…
Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Seyahat etmek en sevdiğim… Mümkün olduğu kadar Yurtdışı seyahatleri yapıyoruz. Kitap okuyabildiğim kadar okumaya çalışıyorum. Boş vakitlerimin çoğunu oğlumla geçirmeye çalışıyorum.
Hayatta sizi en mutlu eden şey nedir?
Hayatta beni en mutlu eden şey fotoğraf çekmek ve oğlumun bana sarılması.