Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
11 Aralık 1975, Kdz.Ereğli doğumluyum. İlköğrenimimi doğup büyüdüğüm yer olan Kadıtarlası’ndaki İhsan Yılmaz İlkokulunda, Ortaöğrenim ve Lise eğitimimi bir ferdi olmaktan daima gurur duyduğum Ted. Kdz. Ereğli Kolejinde, Üniversiteyi ise İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesinde tamamladım. İş hayatına ilk olarak son sınıfta okurken 1998 yılında Koçbank’ ta başladım, yaklaşık 2 sene kadar çalıştıktan sonra mezuniyetimin ardından askerlik hizmetimi yapmak üzere Erzurum’ a gittim. Terhisimin akabinde 2001 yılında uluslararası lojistik firması olan DHL Worldwide Express’de işe başladım. 3 yıl kadar firmanın neredeyse tüm pozisyonlarında çalıştım. 2005 yılında güzel Ereğli’mize hasretim ağır bastı ve Erdemir’de işe başladım. Erdemir’ de ağırlıklı İnsan Kaynakları biriminde olmak üzere 10 yıl hizmet verdim. Bu süre zarfında kendimi daha da geliştirdim. 2015 yılında bu birikimimi Türkiye’nin önemli sanayi devlerinden Tosyalı Holding ve Japonya’nın en önde gelen kalay-krom teneke saç kaplama üreticisi Toyo Kohan ortaklığında kurulumuna başlanan Türkiye’ nin en gelişmiş Soğuk haddehane projesinde değerlendirmeye karar verdim. Şirketin organizasyonel yapısının oluşturulmasından üretime başlamasına kadar her safhada büyük gayretler sarf ettim. 2,5 yıl sonunda Tosyalı Toyo’ yu büyük çoğunluğunu şirketimizin bünyesine katılmasını sağladığım arkadaşlarla birlikte çok güzel noktalara getirdik. Çok yoğun temposu olan, bununla birlikte insana büyük bir mutluluk ve keyif veren bu süreci ve heyecanı yeniden yaşamak, tecrübelerimi aktarmak için Türkiye’nin en yüksek kapasiteli Soğuk Haddehanesini kurmakta olan Yıldız Demir Çelik’in bünyesine katıldım. 2017 yılından itibaren merkezi İzmit olan fabrikada, İnsan Kaynakları Müdürü olarak çalışmaktayım. Bu yorucu ama bir o kadarda keyifli süreci yeniden yaşamaktan mutluyum.
En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz? Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?
En az ayda bir kez Ereğli’ye gelerek ailemi ve arkadaşlarımı görmeye özen gösteriyorum. En son mezunu olduğum Ted Koleji Mezunlar Derneğinin etkinliği sebebiyle geldim. Ereğli’deki dostluk, arkadaşlık ve bağlılık inanılmaz. Artan popülasyon ve değişen demografik yapısı nedeniyle Ereğli halkının eski birlikteliğinin azaldığını görüyorum. Ereğli’den uzak kalışım da beni düşünceye yöneltmiş olabilir. Tabi ki bu sadece Ereğli’ye özgü bir değişim değil, bütün sanayi şehirlerinin ortak bir problemi olduğunu düşünüyorum.
Ereğli’nin en çok neyini özlüyorsunuz?
Ereğli’deki ailem, dostlarım ve arkadaşlarımın haricinde sahilini, Çınaraltı ‘nda oturup çay içip simit yemeyi, mavisini ve yeşilini ve de Pidesini.
Ereğli ile ilgili hatırladığınız ya da unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Guinness rekorlar kitabına girdiğimiz dünyanın en uzun mangalını yaptığımız günkü telaşe, birliktelik, tüm kentimizi kaplayan pozitif enerji gerçekten unutulması mümkün olmayan bir anı olarak hala belleğimde yaşıyor.
Ereğli denildiğinde aklınıza gelen ilk 3 şey?
Ereğlinin sahili (Ereğli’deyken sahilde yürümekten, deniz havasını ciğerlerime çekmekten çok keyif alırdım.) Cehennemağzı mağaraları, festivaller, konserler, Osmanlı çileği, pidesi, Erdemir, plaj Halil Posbıyık aklımıza gelir. Ereğli’ye emeklerinin büyük olduğunu düşünüyorum… İlk 3 şey demiştiniz ama Ereğli böyle bir yer, aklınıza gelenleri 3’le sınırlandıramıyorsunuz.
Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Boş zamanlarımda Doğa yürüyüşleri yapmaktan ve Bisiklete binmekten çok keyif alırım. Ayrıca avcılık sporu ile ilgilenirim, ancak bu spor ile öncelikli amacım avlanmak değil. Daha doğrusu avlamak için değil doğa da yürüyüş yapmaktır. Silah atma tutkumu da düzenli trap(tüfek) atışlarına katılarak gideriyorum.
Hayatta sizi en mutlu eden şey nedir?
Eşim ve çocuklarımla birlikte bisiklet binmek.