Mehmet Can Kutayer Avukat – Kutay Hukuk Bürosu
Yaşamımızı sürdürmemiz için hayatımızın akışı içerisinde tüketici olarak birçok alım-satım yapıyoruz. Ama haklarımızı ne kadar biliyoruz?
Öncelikle tüketimin ve tüketicinin hukuki ve bilimsel anlamda açılımını yapmakta fayda var. Tüketim; mal ve hizmetlerin ihtiyaçların giderilmesi amacıyla yok edilmesi, kullanılması, yararlanılmasıdır. Tüketici kavramı oldukça geniş olup ve tanımı çok farklı yapılabilir. Özetle tüketici; kişinin kendisi, ailesi ve yakınlarının kişisel ihtiyaçlarına yönelik bir mal yada hizmet edinimi yapıyorsa tüketicidir. Satıcı-tüketici arasındaki ilişkiyi 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun düzenler. Burada altını çizmemiz gereken nokta kişisel ihtiyaç konusudur. Eğer iş hayatında yapılan bir alışverişten bahsedecek olursak; bu tür konular, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu vb. kanunlar çerçevesinde değerlendirilecek ve ticari alışveriş niteliği kazanacaktır.
Bu yazımızda sizlere 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’nda koruma altına alınmış olan “Ayıplı Mal” konusuna değineceğiz. Ayıplı mal; taraflarca kararlaştırılmış, tanımı yapılmış ve buna göre satın alınmış olan malın bahsedilen özelliklere uygun olmaması yada bahsi geçen malın standart özelliklere sahip olmaması durumunda ortaya çıkar. Kısa örneklemelerle anlatmak gerekirse; reklamlarda görülen bir ürün, reklamda bahsedilen özelliği taşımıyorsa, etiketinde belli özelliklerden bahsedilip ürün kullanımında o özellikleri taşımıyorsa o ürün hukuki anlamda “Ayıplı Mal” olarak nitelendirilir. Ayıplı mal, satıcı tarafından tüketiciye teslim tarihinden itibaren 6 ay içinde ortaya çıkması halinde bu malın satıcı tarafından tüketiciye teslim tarihinde ayıplı olduğu kabul edilir. Dolayısıyla ürünün ayıplı olmadığının ispatı satıcıya aittir. Ancak kanunlarda veya taraflar arasındaki sözleşmede daha uzun bir süre belirlenmediği takdirde, ayıplı maldan sorumluluk, ayıp daha sonra ortaya çıkmış olsa bile, malın tüketiciye teslim tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımına tabidir.
Aldığımız ürün ayıplı çıktı. Ne yapmamız gerekecek?
Tüketicinin burada 4 seçimlik hakkı mevcut;
- Tüketici, satılan malı geri vererek sözleşmeden dönebilir
- Tüketici, ayıp oranının satış tutarından indirimini isteyebilir.
- Tüketici, imkan olması halinde ayıpsız bir mal ile değişim isteyebilir.
- Tüketici, masrafları satıcıya ait olmak üzere malın onarımını talep edebilir. Ancak günümüzde “outlet” mantığı ile kurulan alışveriş merkezleri gün geçtikçe çoğalmaktadır.
Bu alışveriş merkezlerine bulunan mağazaların bir çoğunda tamir görmüş, arızalı cihazlara piyasadan çok daha uygun bir fiyata satıldığına rastlamanın kuvvetle muhtemeldir. Bu tür ürünlerin satışına ilişkin düzenleme 6502 sayılı Tüketicinin Korunmasına Hakkında Kanun’da belirtilmiştir. Söz konusu ürünün ne türde bir ayıbı olduğu mutlaka okunaklı bir etiket ile belirtilmesi, fiş-fatura veya satış belgesi üzerinde açıkça yazılması zorunludur. Tüketici ayıbını bilerek, görerek ve anlayarak satın aldığı bu ürünlerle ile ilgili olarak satın aldığı ürünün ayıplı mal niteliği taşıdığını iddia ederek yukarıda bahsettiğimiz seçimlik haklarını kullanması doğal olarak mümkün değildir.
Aldığımız ürün ayıplı çıktı. Ancak satıcı kabul etmiyor. Ne yapacağız?
Bu konuda da İl ve İlçe Hakem Heyetleri ile Tüketici Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Ancak başvuru esnasında parasal sınırların olduğunu ve bunun her yıl değiştiğini özellikle belirtmemiz gerekiyor. Aşağıda vereceğimiz parasal sınırlar sadece 2018 yılı için geçerlidir ve gelecek yıllar değişkenlik gösterecektir.
a) 4.570 (dört bin beş yüz yetmiş) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İlçe Tüketici Hakem Heyetleri,
b) Büyükşehir statüsünde olan illerde 4.570 (dört bin beş yüz yetmiş) Türk Lirası ile 6.860 (altı bin sekiz yüz altmış) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerinde 6.860 (altı bin sekiz yüz altmış) Türk Lirasının altında bulunan uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri,
ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde 4.570 (dört bin beş yüz yetmiş) Türk Lirası ile 6.860 (altı bin sekiz yüz altmış) Türk Lirası arasındaki uyuşmazlıklarda İl Tüketici Hakem Heyetleri
Bu rakamların daha üstünde oluşabilecek ihtilaflarda ise direkt olarak Tüketici Mahkemeleri yetkili kılınmıştır. Ufak bir hatırlatma daha; Tüketici Hakem Heyetlerinden alabileceğiniz olumsuz sonuca Tüketici Mahkemeleri’nde itiraz hakkınız bulunmaktadır.