Tayyar Kartal – Avukat
Arabuluculuk Ne Demektir?
Arabuluculuk, günümüzde dostane yollarla uyuşmazlık çözüm yöntemleri içinde en yaygın olarak bilinen ve uygulanan uyuşmazlık çözüm yöntemidir. Mahkemelerin yoğun olan iş yüklerinin azaltılması amacıyla Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Yöntemleri geliştirilmekte. Bunun ceza davaları yönünden uygulaması “UZLAŞMA”, özel hukuk uyuşmazlıkları yönünden uygulamalarından en yaygın olanı ise “ARABULUCULUK”tur. Gelişmiş ülkelerde arabuluculuk yaygın olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde de bu yönde yoğun bir çalışma mevcuttur.
Arabulucu Kimdir?
Arabulucu, sistematik teknikler uygulayarak, görüşmek ve müzakerelerde bulunmak amacıyla tarafları bir araya getirerek onların birbirlerini anlamalarını ve bu suretle çözümlerini kendilerinin üretmesini ve aralarında iletişim sürecinin kurulmasını sağlamaya çağlayan tarafsız üçüncü kişidir. Hukuk fakültesi mezunu olup, mesleğinde 5 yıllık kıdemini tamamlamış kişiler arabulucu olabiliyor. Arabulucular Sicili’ne kayıt yaptırmayanlar faaliyette bulunamıyorlar. Şu an itibariyle Türkiye genelinde 13.000 civarında arabulucu bulunuyor. Zonguldak yerelinde ise bu sayı 80 civarında ve ilçemizde ise 20’nin üzerinde.
Arabulucu Tam Olarak Ne İşi Yapacak?
Arabulucu, bu süreçte karar veren kişi değildir. Hatta taraflara herhangi bir çözüm de önermez. Taraflar uyuşmazlığı kendileri uzlaşarak çözerler. Arabulucu, tarafların aralarındaki asıl uyuşmazlığı ve menfaatlerini tespit ederek bu konularda tartışmalarını ve çözüm bulmalarını sağlamaya çalışır. Burada taraflar kendi çözümlerini kendileri üretirler ve bunu yaparken birbirlerini anlamaya çalışırlar.
Tüm Davalar Arabuluculuk Kapsamında mıdır?
Hayır. Arabuluculuk ancak tarafların serbest iradeleriyle karar verebilecekleri konularda mümkündür. Daha açık bir ifadeyle; kamu düzenini ilgilendirmeyen ve cebri icraya elverişli konularda taraflar arabulucuya gidebilirler. Tarafların sözleşme konusu yapamayacakları konularda örneğin ceza davalarında, nüfus kaydına ilişkin davalarda veya çocukların velayetine ilişkin davalarda arabuluculuk mümkün değildir.
Arabulucuya başvurmakla dava açmaktan vazgeçmiş mi olurum?
Hayır. Taraflar arabulucuya başvurmak, süreci devam ettirmek, sonuçlandırmak ve bu süreçten vazgeçmek konusunda tamamen serbesttir. Kendi isteğiniz ile başlattığınız bu süreci yine kendi isteğinizle sona erdirip mahkemeye başvurabilirsiniz.
Hangi davalarda arabulucuya gitmek zorunludur?
Öncelikle zorunlu arabuluculuk olarak adlandırılan “dava şartı olarak arabuluculuk” işçi ve işveren arasında yaşanan sorunları dostane yöntemlerle çözecek bir sistemdir. Uyuşmazlık taraflarını bir araya getiren alanında uzman arabulucular, objektif bir şekilde taraflarla görüşme sağlayarak kendi çözüm yöntemlerini geliştirmelerini sağlamakta ve iletişim kurmalarına yardımcı olmaktadır. Gerektiğinde taraflara çözüm önerileri sunarak anlaşmaları yönünde yol gösterici olmaktadırlar. 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu ile birlikte bazı davalarda mahkemeye gitmeden önce arabulucuya başvurma zorunluluğu getirilmiştir. Buna göre bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilecektir. Diğer bir ifadeyle bu tür işçi-işveren uyuşmazlıklarında mahkeme öncelikli olarak arabulucuya başvurmuş olma koşulunu arayacaktır. Çalışan tarafından talep edilebilecek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, kötü niyet tazminatı, eşitliğe aykırılık tazminatı, sendikal tazminat, mobbing tazminatı, ücret, prim, ikramiye, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti ve benzeri işçilik alacaklarının söz konusu olması halinde arabulucuya gidilmesi gerekiyor. İş kazası veya meslek hastalığından kaynaklanan maddi veya manevi tazminat davaları ile bunlarla ilgili tespit, itiraz ve rücu davaları kapsam dışıdır. İlimizde, iş hukuku uyuşmazlıklarının oldukça yoğun olduğu dikkate alındığında, arabuluculuğun ilimiz ve ilçemiz yerelinde yaygın olarak başvurulacak bir yol olacağını söyleyebiliriz. Bugüne kadar ihtiyari bir yol olan arabuluculuğun ülke genelinde uygulama sonuçlarına ilişkin birkaç sayısal veri açıklamak gerekirse; 2018 yılına kadar ülkemizde arabuluculuğa 21.000 in üzerinde başvuru gerçekleşmiş ve bunların yaklaşık 19.000 tanesi anlaşma ile sonuçlanmıştır. Yani, anlaşma oranı yaklaşık %90 dır. Bunların da büyük çoğunluğu birkaç gün gibi çok kısa sürelerde sonuçlanmıştır. 1 Ocak 2018 den itibaren işçi-işveren uyuşmazlıklarında, arabuluculuk sürecinin anlaşmayla sonuçlanma oranı %70; bir başka deyişle başarı oranı şu an itibariyle %70. Ortalama anlaşma süresi ise yalnızca 4 gün…