Ernur ERİNÇ – Utku Koleji Eğitim Kurumları Ortaokul Müdür Yardımcısı
İnsanın en temel ihtiyacı güvendir. Güvensiz ortamda, sevgi yeşeremez. Güvende olmanın göstergesi sevgidir. İnsana sevmek, sevilmek yakışır. İnsan, sevince ve sevilince insandır. Sevginin içinde ilgi, bilgi, saygı ve sorumluluk vardır. Sevginin olduğu alanlarda yenilikler, güzellikler ve başarılar gelir. Ümidimizi, yaşama sevincimizi, gücümüzü sevgiden alırız. Temelinde sevgi olan hiçbir eğitim, başarısızlığa uğramaz.
Eğitimde sevgi, başarının özüdür. Çocukları sevenler ve mesleğinde üretken olanlar her zaman başarılı olmuş, engelleri aşmışlardır. ‘’Kenar mahalle’’ öyküsü bunun bir örneğidir. Bir profesör sosyoloji sınıfındaki öğrencilerini Baltimore şehrinin kenar mahallelerine göndermiş ve o bölgede yaşayan 200 erkek çocuğun durumlarını araştırmalarını ve her bir çocuğun geleceği hakkında bir değerlendirme yapmalarını istemiş. Öğrencilerin hemen hepsi bu çocukların gelecek de hiçbir şanslarının olmadığını dile getirmiş. Tam 25 yıl sonra bir başka sosyoloji öğretmeni profesörü, her nasılsa, bu çalışmayı bulmuş ve öğrencilerinden bu projeyi sürdürmelerini ve aynı çocuklara ne olduğunu araştırmalarını istemiş. Öğrenciler o bölgeden taşınan ya da ölen 20 çocuk dışındaki 180 çocuktan 176 sının olağanüstü bir başarı gösterip avukat, doktor, işadamı olduklarını ortaya çıkarmışlar. Profesör bu durumdan çok etkilenmiş ve bu konuyu incelemeye karar vermiş. Yetişkin olan bu çocukların hepsi o bölgede yaşadıkları için, her biriyle buluşma şansı olmuş. ‘’O koşullarda nasıl bu kadar başarılı oldunuz?’’ sorusuna verdikleri cevaplar hep aynıymış :’’Mahalle okulunda bir öğretmenimiz vardı. Onun sayesinde’’ Profesör bu öğretmeni çok merak etmiş. Hala hayatta olduğunu öğrendiği yaşlı öğretmeni ziyaret etmek için evine kadar gitmiş. Karşısında yılların yüzüne eklediği kırışıklara rağmen hala dinç duran yaşlı bir kadın bulmuş. Yaşlı kadına bu çocukları kenar mahalleden kurtarıp, başarılı birer yetişkin olmalarını sağlamak için kullandığı sihirli formülün ne olduğunu sormuş. Yaşlı öğretmenin gözleri parlamış ve dudaklarının kenarından bir gülümseme belirmiş. ’’Çok basit, öğrencilerimi çok sevdim.’’ diyerek öğrencilerine duyduğu sonsuz sevgiyi dile getirmiş. Sevmek duyguları ve hisleri olan insanların ortak özellikleridir. Duygulara ortak olmak, sevinçleri paylaşmak, gözyaşlarını bölüşmek, eğitimde önemli izler bırakır. Unutmayalım ki ‘’Sevgiye dayalı bir eğitim hiçbir zaman başarısızlığa uğramaz.’’ Kısacası eğitim hem sevgiyle yapılmalı, hem de sevgiyi öğretmelidir Eğitimci Paydaşlarım.