Dünyanın ilk kadın savaş fotoğrafçısı kimdir diye merak ettiniz mi hiç? Küçük bir araştırma yapınca hemen her ülkenin bir savaş muhabiri olduğunu görebilirsiniz. Vietnam savaşı sırasında hayatını kaybeden Amerikalı Dickey Chapelle, Birinci Dünya Savaşında görev yapan İngiliz Olive Edis, Vietnam Savaşında Life Magazine için görev yapan Fransız fotoğrafçı Catherine Leroy bunlardan birkaçı. Kanlı savaş tarihine adını yazdıran ‘İlk Türk Kadın Savaş Fotoğrafçısı’ ise Semiha Es’dir. O güne dek erkeklere ait olduğu varsayılmış bir alanda, savaş muhabirliğinde sivrilmiş, iz bırakmış öncü bir kadın.
1912 yılında Vefa semtinde orta halli bir ailenin kızı olarak dünyaya gelen Semiha Es’in babası Fransızlara ait bir yolcu vapurunda bilet memurudur. çat pat bildiği Fransızcayı çocuklarına da öğretmiştir. Semiha Hanım 15 yaşına geldiğinde eve destek olabilmek adına Fransızlara ait bir telefon santralinde çalışmaya başlamıştır. O sıralarda Cumhuriyet Gazetesinin bir güzellik yarışması düzenlendiğini duyar, gençlik heyecanıyla katılmak ister. Ancak yaşı tutmadığı için katılamaz. Başvuru işlemleri için gittiği günlerde gazeteci Hikmet Feridun Es ile tanışır, birbirlerine aşık olur ve hemen evlenirler.
Feridun Es yurt dışı muhabiridir. Semiha Es seyahatlere eşiyle birlikte gitmeye başlar. Bir süre sonra fotoğraf çekmeyi öğrenerek onun yanında profesyonel olarak foto muhabirliğine başlar. Kocasının gazetede yazdığı yazıları o fotoğraflar. Birlikte dünyayı gezerler, Hollywood’a giderler, Afrika kabileleri, Vietnam Savaşı, Ruanda’daki olaylarla ilgili haberler yaparlar. Sonrasında Kore maceraları başlar. 1050 – 53 yılları arasında Semiha Es, o yıllarda kimsenin başaramadığını başarmanın gururunu yaşar. Hürriyet Gazetesi, savaş muhabiri olarak onu eşiyle birlikte Kore’ye gönderir. Kore’de inanılmaz olaylar yaşarlar. Bomba yüklü kamyonlarla seyahat ederler, kurşunların arasında ateşin ve ölümün içinde kalırlar. Asker kıyafeti ile cepheden cepheye giderler. Savaş haber ve görüntülerini Hürriyet Gazetesi aracılığıyla Türkiye’ye aktarırlar.
Vietnam’dan Ruanda’ya boynunda fotoğraf makinesi, tüm tehlikeleri göze alarak seyahat eden ve savaşın göbeğinden bildiren Es; 2012’de 100 yaşında vefat etmeden önce verdiği röportajlardan birinde “50 yıl boyunca elimde fotoğraf makinemin olmadığı bir anım olmadı” diyordu. Semiha Es savaşta yaşadıklarından çok etkilenir. Kendisiyle yapılan bir röportajda bunu “Siyasilerin çıkar çatışmaları arasındaki o savaşta, sivillerin düştüğü durumu ve zulmü görmek çok zor ve acı bir tecrübeydi.” diye ifade eder. Aradan geçen yarım yüzyıldan fazla zaman diliminde savaşlar ve aynı acılar yaşanmaya hala devam ediyor. Semiha Es eşi Hikmet Feridun Es hastalanıncaya kadar yaklaşık 50 yıl, gezi ve savaş muhabiri olarak çalışır. Kocası 1992’de vefat edince, Semiha Es o tarihten hayatını kaybettiği 11 Aralık 2012’ye kadar Balmumcu’ daki evlerinde tek başına yaşadı. Savaş ve gezi fotoğrafçılığı alanında ismini dünyaya duyuran bu cesur kadını saygıyla anıyoruz…