Nuri Dikmen – Sigortacı
Maalesef böyle bir başlıkla başlamak, sigortalılar kadar biz sigorta acentelerini de düşündürüyor. Bir sigortacı olarak mesleğimizin ana branşlarından olan bir sigorta poliçesinin bu duruma gelmesi bizlerde de zaman zaman, emek kaybı olduğu kadar maddi kayıplara yol açmaktadır.
Öncelikle verilerle konuya girmek isterim. 2015 yılı verilerine göre 27 Trilyon TL’lik bir pazar olan sigorta sektörünün 7 Trilyon TL’sini Trafik Sigortası primleri oluşturmaktadır. Bu primin %25’i vergi, SGK Fonu ve diğer kesintiler olup, bunlar dışında kalan 5 Trilyon TL’lik pay şirketlere kalıyor. 2015 yılında ödenen 4 Trilyon TL’lik hasar bedelleri ve muallak (ödenecek olan-kapanmayan dosya) hasarlar da 4,5 Trilyon TL olunca 8,5 Trilyon TL’lik bir ödeme söz konusu oluyor ve yaklaşık 3,5 Trilyon TL’lik bir zarar ortaya çıkıyor…
Trafik sigortası teminatlarını devletin belirlediği serbest trafik esasına göre; primlerinin sigorta şirketleri tarafından belirlenmesi; zarar yazan bu branşta, fiyat artışlarını kaçınılmaz kılmaktadır. 2015 yılı Haziran ayında Trafik sigortası teminatlarına eklenen değer kaybının önümüzdeki süreçte daha da artan zararlara yol açacağı tahmin edilmektedir. Serbest tarife sonrası, sigortalıların kapı kapı poliçe primi araması, sosyal medyada asparagas paylaşımlara dikkat etmesi ve medyada başlığı ile açıklamaları birbirine uymayan haberler sonucunda, tamamen bilgi kirliliği yaratmaktadır. Bu süreçte devlet de tek ekran uygulaması çıkartarak zaman kaybını yok edecek tek ekranda fiyat karşılaştırmasına gitmiştir.
Bu ekran, zarar yazan bu süreçte; sigorta şirketlerinin birbirini görmesi ile birlikte, Trafik sigortası primini yazmak için çaba içerisinde olmayacağı düşüncesindeyim.
Biz de sizler gibi günlük değişimleri bekleyip göreceğiz.
Sağlıklı ve kazasız günler dilerim.