Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1959 Gaziantep doğumluyum. Ereğli Nimet İlkokulu’ndan, TED Kdz Ereğli Özel Lisesi’nden ve ODTÜ Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Gazeteciliğe 1981 yılında askeri rejim koşullarında Bülent Ecevit’in çıkardığı Arayış dergisinde başladım ve hep gazeteci olarak çalıştım. BBC World Service, AFP ve Deutsche Welle gibi uluslararası basın kuruluşlarında muhabirlik yaptıktan sonra İngilizce yayınlanan, o zamanki adıyla Turkish Daily News gazetesinde Diplomasi ve Savunma editörü olarak haber yöneticiliğine başladım. Kanal-D ve Show TV’de televizyon haberciliğine geçtikten sonra Türkiye’nin ilk 24 saat haber televizyonu olan NTV’nin kuruluşunda Ankara Temsilcisi olarak görev aldım. Yazılı basına Sabah ile döndüm ve 2001-2011 arasında on yıl Radikal gazetesinin Ankara Temsilcisi ve siyasi yazarı olarak çalıştım. O arada Bilkent ve TOBB ETÜ üniversitelerinde misafir öğretim üyesi olarak ders de verdim. Halen, yeni adıyla Hürriyet Daily News gazetesinin Genel Yayın Yönetmeni ve köşe yazarı olarak çalışmakta, aynı zamanda Hürriyet için de haber ve makaleler yazmaktayım. Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın kurucuları arasındayım. Türkiye Gazeteciler Cemiyeti ve ODTÜ Mezunlar Derneği üyesiyim.
En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz?Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?
Ereğli’ye sanırım en son 10 yıl kadar önce geldim. Görmediğim sürece Ereğli’yi çok değişmiş buldum; şehirleşme açısından olumlu yönde ama doğayı koruma açısından o kadar değil.
Ereğli ile ilgili en çok çocukluk ve ilk gençlik yıllarımı özlüyorum. Sıkıntılar vardı ama mutlu bir çocukluktu.
Ereğli’nin en çok neyini özlüyorsunuz?
Ereğli’de en çok çocukluk ve ilk gençlik yıllarımı özlüyorum. Sıkıntılar vardı ama mutlu bir çocukluktu. Biz lojmanlarda otururduk. Şimdi yoklar. Neyse ki ziyaret ettiğimiz sırada çocuğuma gösterebildim eskiden oturduğumuz evi. Ereğli’nin ve fabrikanın sağladığı imkanlar olmasa, bugün burada olamazdım, onu kesin olarak biliyorum. Müteşekkirim.
Ereğli ile ilgili hatırladığınız ya da unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
O kadar çok ki… Kantinde sinema-yemek keyifleri; Barış Manço konserleri mesela; Gülüç barajında kürek kampı, yarışlar; Erdemir plajı asitli sudan kirlenince Belediye plajına taşınmalar; kar yağdığında abilerin merdivenle kayışına imrenme ve onların yanında kızakla kayma; bahar-yaz aylarında böğürtlene, eriğe, incire ‘dalma’; grev zamanları şehrin bir başka hareketlenmesi, grev bittiğinde yaşanan canlılık; Cumhuriyet fırınından akşam üzeri taze çıkan susamlı çubuk eşliğinde Çınaraltı’nda üniversite tavlası partileri ve üniversite zamanı geldiğinde büyüdüğünüz şehirden hüzünlü ayrılık.
Ereğli denildiğinde aklınıza gelen 3 şey nedir?
Klasik olacak ama, çilek, çelik ve denizle yeşilin harika birlikteliği.
Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Boş zamanım olduğunda eski harita ve kitaplarla uğraşmaktan; toplamaktan hoşlanırım. Bunda bana okuma öğreten rahmetli Kadri Yetkin dedemin aynı zamanda harita okumayı öğretmesinin ve ilk öğretmenim Yurdagül Hanım’ın bunu görüp beni Harita Kolu yapmasının payı var sanırım.
Hayatta sizi en mutlu eden şey nedir?
Hayatta beni en mutlu eden şey kızımın doğumu olmuştur.