İsmail Demirel – Eğitimci
Dünyanın en zor mesleğidir insan yetiştirmek. Hele insanın kendi çocuğunu yetiştirmesi daha da zordur.
Okullarımız öğretimde yarış halindeler. İlkokulda başlayan sınavlar işe girinceye kadar devam ediyor. İyi insan, ahlaklı insan, milli ve manevi değerlerimizi koruyan dürüst, saygılı, ülkesini, milletini seven, sahip çıkan, koruyan nesiller yerine; sınavda en çok puanı alanı tercih eden bir yarışa döndü okullarımızdaki öğretim. Eğitim kalmadı desek yalan olmaz.
Günümüz anne babalarının işi her zamankinden daha zor. Bir çocuk 6 yaşına gelinceye kadar; tüm yaşamı boyunca sergileyeceği tutum ve davranışların %70 ‘i karakterine oturur. Yani anne baba ve aile bireyleri, mahalledeki arkadaş çevresi ve komşular 6 yaşına kadarki dönemde bu çocuğun ileride nasıl bir insan olacağını belirler. Kalan % 30’luk bölüm ise okul hayatında bu çocuğun karakterine eklenecektir.
Bu nedenledir ki çocuklarımızın yanında ne yaptığımız, onlara nasıl davrandığımız, ne söylediğimizden daha önemlidir. Çocuklarımıza yapma etme gitme demek yerine istemediğimiz davranışları örnek gösterecek şekilde yapmamalıyız. İyi çocuklar yetiştirmek istiyorsanız önce siz iyi olacaksınız.
Çocuklarımızı kardeşleri ile yada arkadaşları ile kıyaslamak çok kötü sonuçlar doğurur. Her çocuğun yapabileceği şeyler farklıdır. Çocuklarımızın başarılı olduğu taraflarını destekleyin. 4 yaşındaki kızımızdan bir bardak su istediğimizde belki dökerek getirecektir. Siz aferin kızım bana su getirdi deyip başarılı tarafını takdir ederseniz ikincide kendine güveni artacak ve dökmeden getirmeyi başaracaktır. Bir çocuğun hayatı boyunca başarılı olmasının altında küçükken yaptığı işlerde takdir edilmesi ve kendine olan güveninin pekiştirilmesi yatmaktadır. Olumsuz örnek olmayın ve olumsuzluklarını sürekli yüzlerine vurmayın.
Çocuklarınıza her konuda fırsat verin. Bırakın küçük bedeller ödeseler de bir şeyler yapma cesaretine sahip olsunlar. Böylece iş yapma cesaretleri artacak, zorluklar karşısında yılmayacaklardır. Günümüz anne ve babaları çocuklarını karnında taşımaya devam etmektedirler. Okula giderken ayakkabısını giydiren, paltosunu düğmeleyen, servise kadar çantasını taşıyan, okul önlerinde sınavını bekleyen, okul çıkışı bahçe kapısında almaya giden ebeveynler olarak çocuklarımızı pısırık ve korkak yetiştiriyoruz. Bu çocuklar küçük tehlikelerle baş etmesini öğrenemediklerinden büyüdüklerinde kendilerini koruyamamaktadırlar.
Sevgiyle kalın.