Özge Kayhan – Diyetisyen
Ben bir diyet uzmanıyım. Hayır, pardon. Ben beslenme ve diyet uzmanıyım. Siz de başa koyduğum beslenme kelimesini okumaya başladıktan sonra önemsemediniz değil mi? Bizler maalesef böyle bir algıyla bugüne gelmişiz. Diyet kelimesini anlamına hiç bakmadan kullanmış, tüketmiş, yanılmışız. Sözcüğün kökeni Yunancaya dayanıyor.Sanıldığının aksine zayıflamak uğruna yapılan bir yöntem değil. Anlamı ‘yaşam şekli’ demek. Nasıl da yanlış anlamlarda yer etmiş hafızamızda. Şimdi diyeceksiniz ki bize ne diyetin anlamı neyse ne! Bu yazıda dönüp dolaşıp 1 kibrit kutusuna dayanmayacak mı nasıl olsa? Asla! Ben işe mesleğimin adını kısa süreliğine değiştirmekle başlayayım. Ben bir beslenme ve yaşam şekli uzmanıyım.Buna göre anlamını yeniden kodlayalım beynimize. Önce beslenmeyi öğreneceğiz; biz diyetisyenler bunun için varız, öğreteceğiz. Daha sonra bunu yaşam şeklimiz yapacağız. Alışkanlıklarımız değiştireceğiz ve bunu yaparken de yasakları atıp bir kenara denge kurmayı bileceğiz. İşte bu kadar basit. Aslında ne kadar da zor!
Beslenme alışkanlıklarımızı bir anda değiştirmek kolay değil, kabul ediyorum. Ama bir kibrit kutusu yazılı listenizle, yasaklarınızla 3 ay idare edebilirsiniz. Televizyonda, sosyal medyada çok sayıda mevcut size akıl verenler… Üzgünüm ama yemek yemenin önemini, zevkini ve dengesini bilmeden, beslenme düzeniniz hayatınıza oturmadan harcanan tüm emekler boşa gidecektir. Ee, ne yapacağız dediğinizi duyuyorum sanırım.
Beslenme 2 türlüdür. Doğduğumuz anda hayata anne sütüyle başlıyoruz. Burada yine atlanılan bir şey var. Gözümüzü açtıktan saniyeler sonra annemizin kucağına gideriz. Annemiz kokumuzu koklasın, biz onun varlığını hissedelim diye. Yani ruhumuzu besleriz daha doğar doğmaz. Sonra sıra annemizin sütündedir. Doyar karnımız. Önce ruhumuzu, sonra bedenimizi besleriz. Yıllar sonra duygu dünyamıza besin bulamamış 1 dilim pasta yemişiz, sevgilimizle kavga etmiş telefon açacağımıza buzdolabını açmışız. Duygularımızı hep yemekle beslemişiz. Sevgimizin yerini yiyecekler almış hep. Olacak iş değil!
– Sadece bedenimizi doyurmak için yemek yemeliyiz. Önce bunu öğreneceğiz.
– Doğada her şey o kadar muhteşem ki. Her bir yiyeceğin binlerce yararı var.İlaçla zehri ayıran dozdur.Sonra bunu öğreneceğiz.
– Alışkanlık yaratmak zordur. Sabırla emek vereceğiz. Ne zaman ki ara öğün atladınız, ne zaman ki dengeyi kaçırdınız huzursuz olacaksınız. Hiç alışkın değilim diyeceğiniz günler gelecek.
Kısa süreliğine adını değiştirdiğim mesleğimin özüne döndürüyorum. Ben bir beslenme ve diyet uzmanıyım. Şimdi kafanızda söylemek istediklerimin canlandığını umarak yazıma son veriyorum. Hayatta öğrenmek en güzel şeydir. Biz okuma-yazmayı öğretmenlerimizden öğreniriz. Beslenmeyi de biz, diyetisyenlerden öğrenelim bundan böyle. Daha sağlıklı, daha enerjik, daha mutlu günlerimiz olsun böylece.
Kibrit kutusuz günler dilerim.