Handan Toprak – Uzman Psikolojik Danışman
Yeryüzünde her canlı, güçlü olduğunu kanıtlamak için çeşitli yollara başvurur. Ve bunun için ruhsal ve fiziksel anlamda sınırlarını aşmaya ihtiyaç duyar, yani risk alır. Küçük yaştaki çocuklar ihtiyaçlarını duyumsayıp ifade edecek olgunlukta olmadıklarından, sahip oldukları en etkin ifade yöntemi olan oyun yolu ile risk alma ihtiyaçlarını gidermeye çalışırlar. Ancak diğer canlı türlerinden farklı olarak çocuklar riskli davranışlar içeren oyunları ebeveynleri tarafından özellikle görülmesini arzu eder, çünkü gücünün sınırları fark edilsin ister. Çoğu ebeveynse çocuğun gelişimsel bu davranışını endişeyle karşılar ve engellemeye çalışır. Ebeveynin kaygısı oldukça anlaşılır olmakla birlikte koyulan engellerin çocuğun duygusal, sosyal, fiziksel ve hatta bilişsel gelişimine ket vurduğu gerçeğini akıldan çıkarmamak gerekir.
Peki nedir risk akmayı çocuk için bu kadar önemli kılan? Öyleyse risk almanın bilişsel gelişime sunduğu önemli katkısından bahsederek başlayalım. Çocuğun ilkokula başlamasıyla birlikte tüm gelişim alanları arasından en fazla anlamı yüklediğimiz bilişsel gelişime en çok hizmet eden davranışların başında hareketli oyunlar yer almaktadır. Hayat boyu deneyimlediğimiz her şey beynin yapısını olumlu anlamda değiştirir. Bizler artık, yaşla birlikte beyin gelişimi ve olgunlaşmanın durmadığını, beyin bölgelerinde yeni nöronların oluşumunun hayat boyu devam ettiğini biliyoruz. Her deneyim yeni sinaptik bağlara, kurulan her bağ ise beynin gelişimine işaret eder. Bu bilgiden hareketle diyebiliriz ki riskli davranışlar içeren oyunlar, çocuğun beyin yapısını geliştiren mekanizmalardır. Örneğin çocuğun koltuğun tepesinde gezmek istemesi hepimizin çok yakından tanıdığı bir davranıştır. Ebeveyn zihni için tehlikeye işaret eden bu davranış çocuk için, dengeye dair, düşerse yerçekimine dair, vazgeçmemenin önemine dair yepyeni bilgiler ve büyük heyecanlar içermektedir. O yüzden kontrollü şekilde yapmalarına tanıklık etmek hayati derecede önemlidir.
Risk almanın yön gösterdiği bir diğer gelişim alanı duygusal ve sosyal gelişimdir. Çocuk risk aldığı her davranışıyla birlikte aslında problem çözme becerisini geliştiriyor, zor olanı eğer çaba gösterirse yapabileceğine dair inanç geliştiriyor, hayal kırıklığıyla mücadele etmeyi öğreniyor ve bu sayede ruh kasları güçleniyor, bununla birlikte yüzyılın en önemsenen becerilerinden biri olan esnek dayanıklılığını geliştiriyor.
En başından özellikle ifade etmeye çalıştığım şey risk almanın çocuk için kesinlikle bir ihtiyaç olduğu gerçeğiydi. Ve insan psikolojisiyle uzaktan yakından ilgili olan herkes bilir ki doyurulmamış ihtiyaçlar gün gelir herhangi bir davranışla kendini gösterir; çoğu zaman olumsuz davranışlarla… Risk alma ihtiyacının giderilmemiş olmasının en belirgin çıktısını ergenlerin davranışlarında gözlemleyebiliriz. Çocukken risk alma isteği bastırılan kimi çocuk mizacıyla bağlantılı olarak ya ilk bulduğu ortamda (örneğin okul) risk içeren oyunlara meyletmekte, ya da bu ihtiyacını ergenlik çağına kadar ertelemektedir. Güçlü ve yeterli olduğunu ebeveynine göstermeye çalışan ancak baskılanan çocukların ergenlikle birlikte anne-babanın güdümünden çıkabildiğini ve oldukça riskli davranışlarla bu ihtiyacın giderilmeye çalışıldığına sanırım liselerde her gün şahit oluyoruz. Gençlerin sigara ve alkolle bu dönemde tanışması, uygunsuz ve korunmasız ilişkilere girmesi, siyasi ya da dini birtakım gruplara dahil olması, daha ileri gidip uyuşturucu maddeler denemesi ve çoğunun ebeveynleri öğrendiğinde bile bu davranışları sergilemekten vazgeçmemesi risk almanın insan yavrusu için nasıl büyük bir gereklilik olduğunun kanıtı.
Günümüzde ebeveynlerin karşılaştığı önemli bir handikap çocuklarının risk almalarına izin verdikleri takdirde diğer ebeveynlerin gözünde adeta bir çocuk ihmali suçu işliyor olduklarına dair yanlış anlaşılmadır. Çok değil henüz 15 yıl önce normal kabul edilen davranışlara bugün de izin veriliyor olması ilgisiz ebeveynlikle damgalanmaya yetiyor. Ancak bilmek gerekir ki çocukların ruh kasları ancak, ruhlarına ve bedenlerine aldıkları yaralar sayesinde güçlenebiliyor. Sevgiler…