Ufak ama dopdolu köşemize tekrardan hoş geldiniz. Bu sayfada birkaç yıldır sizlerle buluşup hem Türkiye hem dünyadan gelişmeleri aktarıyoruz. Bunu yaparken benim için en sevindirici olan; ülkemizin de dünya gelişimlerini takip etmeye çalıştığı anlar. Buyurun başlayalım.
İlk haberimiz giriş kısmında bahsettiğimiz türden bir gelişmenin etkinliğe de dökülmüş interaktif halinin bir nevi özeti. 20-21 Nisan’da Kemer Country Club’da gerçekleşen, ülkenin en büyük bu alandaki topluluğu ve dergisi “EH (Elektrik Hibrit) Cars” tarafından organize edilen Elektrikli Sürüş Hafta’sına katılan yüzlerce kişi Tesla’dan Jaguar’ a, BMW’ye kadar çok farklı markaların gelecek yolunda attığı adımları kendi gözleriyle deneyerek görmüş oldu. Peki bu neler sağladı? Ülkemizde yavaş yavaş çoğalan ama güç bakımından sıkıntılı olan şarj istasyonlarına bir anda akaryakıt şirketleri önemini artırdı, toplumun elektrikliye karşı ön yargısının düzeltilme yoluna gitmesini sağladı, belki de devlete artık bu konuda atılımlar yapılması yolunda önayak olundu. Çünkü Tesla’nın tamamen otonom (insansız, robot kontrollü) sisteminin ve dünyanın en hızlı işlem çiplerinin açıkladığı şu günlerde bu yarışa girmek gelecekte dünya genelinde söz sahibi olmaya hak kazanmak için son zamanlar gibi görünüyor. Bu arada Tesla’ nın otonom yazılımı Amerika’ da denenmeye başlandı bile; gel diyorsunuz geliyor, git diyorsunuz gidiyor.
Buraya bir ara haber geçmek istiyorum: SpaceX’in ArabSat 6A uydusunu yörüngeye taşıyan Falcon Heavy görevini başarıyla tamamlamış ve bu başarısının sırrını evlerine geri dönebilen ateşleyicilerine bağlıyor. Bu olayı öyle çok denedi ki SpaceX artık insanlara roket düşürmek normal gelmeye başlamıştı ama aslında göründüğünden çok daha cep yakıcı. Bu nedenle birkaç yıldır araştırmalarını bu konuya yönlendiren NASA ve SpaceX sonunda üç yardımcı ateşleyiciyi birden okyanusa düşürmek yerine kalktıkları şekilde geri indirebilmişe benziyor, tabii burada roketlerle birlikte çalışan yapay zeka yazılımının ayarları ve onu yazanlar büyük önem taşıyor. Denize inen birinin taşınma esnasında denize düştüğü ile ilgili bir bilgi ise video sırasında tam onun inmesi sırasında yayında kesilme yaşanmasıyla soru işaretleri uyandırıyor.
Bir kağıt söylenene göre bugüne kadar en fazla 12 kez ikiye katlanabilmiş peki ya bir telefon?
Evet yanlış okumadınız, artık telefonlar da kitap gibi katlanıyor. Bu yıl içerisinde öncelikli Samsung ve Huawei’nin katlanabilir ekranlarla alakalı patentlerini almalarıyla ürettikleri Flex ve Mate X tarzı akıllı telefonlar dünya genelinde ilgi görüyor ancak satışa henüz tam olarak hazır değil gibiler. İkisi de yeni teknolojilerin deneme sürümleri olduklarından hem pazarı yoklama hem de bu yeni teknolojinin stabilitesini test etme adına önem arz ediyorlar ve şimdiden ekranlarda ufak hatalar oluşabiliyor. Peki sizce bu tip bir cihaza “telefon” denebilir mi ve pazara tutunabilir mi; hele ki fiyatları bu kadar yüksekken?
En büyük telefon üreticilerinden biri olan Huawei’nin 2018 ve sonrasındaki başarılarını Bilkent Üniversitesi’nde “polar kodlar” üzerine araştırma yapan Profesör Erdal Arıkan’a atfettiğini biliyor muydunuz? Verilerin hatasız şekilde belirlenen bant genişliğinde gönderilmesini sağlayan bu kodlar özellikle 5G teknolojisi için çok faydalı. Arıkan için düzenlenen muhteşem seremoninin ve takdim edilen Monnaie de Paris bakara kristalli “zafer” madalyasının Huawei’ nin son yıldaki yükselişine de göndermeler yaptığı ortada.
Yaza görüşmek üzere, gittikçe daha sıcak ve güneşli geçen yazlarımızda evinize güneş panelleri kurulumu yaptırmak size büyük ekonomik destek sağlayabilir. Bunu hatırlayın derim;) Gelişimle, değişimle kalın.
Tuna Yılmaz