9 senede sıfırdan baÅŸlayarak baÅŸarıları ve iÅŸleri ÅŸehir dışına taÅŸan bir ÅŸirket kurmak zordur. Gerek sektörde gösterdikleri baÅŸarı, gerekse STK’ lara verdikleri destekle organizasyon sektörüne adını yazdırmış olan TÄ°MS AJANS ORGANÄ°ZASYON HÄ°ZMETLERİ’nin kurucuları Özlem Åžen ve Timur Åžen ile birlikte oluÅŸturdukları sinerji sayesinde yakaladıkları baÅŸarının sırrını sorduk ve kendilerini yakından tanımak için bir fırsat bulduk. Buyurun keyifli sohbetimize siz de ortak olun…
Timur Bey, bize biraz kendinizden bahseder misiniz? Ticaret aileden gelen bir iÅŸ kolu mu sizde?
Timur Şen: Rahmetli Annem ve Rahmetli Babam, 1970’li yıllarda Ordu’ dan Karadeniz Ereğli’ye, Kandilli’ye göç etmiş. Ordu’luyum, baba toprağımız sonuçta. Ereğli’nin şirin kültür beldesi Kandilli’de çocukluğumu yaşadım. Kandilli’de ikamet ederken bile zamanımın çoğunu Ereğli’mizde geçirdim ve o gün bugündür Ereğli’deyim. Ama Kandilli’yle bağım hala devam ediyor. Aslında ben tam bir ‘Kandilli çocuğuyum’, duruşum hep öyle oldu. Çok kıymetli bulduğum ve bu aralar çok aradığımız bir kültürü edindim orada. Biz Kandilli’de açık havada oturur, büyüklerimizi örnek alır, kitap okur ve satranç oynardık. Son demiydi Kandilli’nin diyebiliriz ama çok keyifli zamanlardı. Kdz.Ereğli Teknik Lisesi Elektronik Bölümü mezunuyum. Ticaret biraz gende ve nasipte var herhalde; geniş ailemizde bir tane İngilizce öğretmeni kuzenim var onun dışında dedem, babam, dört amcam ve çocukları yani tüm aile ticaretle uğraşmış yada hala uğraşıyor. %90’ı da Lojistik sektöründe. Bu sebeple ‘adeta dükkanın içinde doğup büyüdüm’ desem yeridir. Çocukluğumda hiç ticaretle uğraşmak istemedim doğrusu, iyi günler olduğu kadar kötü günler de oldu. Sonuçta ticaretin gerçeği bu; tecrübelerimiz oldu ortaklıklarımız oldu, arkamızdan işler çevrildiği oldu, mecbur kaldık harmanladık, çalıştık, geliştirdik; 2008 sonu itibariyle ise 2004 yılında tanıştığım 2007 yılında hayat eşim olan Özlem Hanım’la şirketi kurup cidden savaşarak bugünlere birlikte ulaştık.
Özlem Hanım sizi de kısaca tanımak; bu sektöre nasıl girdiğinizi ve ilerlediğinizi öğrenmek isteriz.
Özlem Şen: Ben Ereğli’de doğdum büyüdüm hala da buradayım. Annem ve babam da Ereğli’li. İlköğretimi Nimet İlkokulu’nda okudum, daha sonra Kadri Yılmaz’da devam ettim. Üniversite diploması için çalışırken, oluşan ortam ve nasiple diyelim ticaretin içinde buldum kendimi. Para harcamayı nasıl seviyorsak ,aslında ben yönetmeyi daha çok seviyorum. Yani işin muhasebe olayı benim için çok önemli. Kritik harcamalar önce yapılacak, geriye kalan kısım işi, çarkı döndürecek. Yani bir işin ne kadar geliri varsa o kadar da gideri de oluyor. Bu düşünce ile ilerlediğimiz için istikrarı yakalayabildik. İş hayatında kendimizi geliştirmeye devam ettik. Deneyimledik, tecrübe ettik, fuarlara gidip yenilikleri yakaladık, teknolojiyi takip ettik ve iyi kullandık. Bunun sonunda ise her türlü yeniliğin çok sevdiğimiz Ereğli’ye gelmesi için çalıştık. Kaliteyi buraya getirip organizasyon işi söz konusu olduğunda insanların Ereğli dışına gitmesinin önüne geçmek istedik. Çok savaştık zarar ettik, yeri geldi alttan aldık, ama bize göre bazen eksiklerimiz olsa da, rahatlıkla başardık sözünü söyleyebilirim.
Timur Ş.: Bunun için de riski üzerimize aldık ve ciddi yatırımlar yaptık. Şu anda sektöre giren ve bizim yaptığımız işleri yapan bir kişinin çok ciddi rakamlarda yatırım yapması gerekir. Bu yatırımı biz tabii ki bir anda değil, çok çalışarak, kazandığımızı tekrar işimize yatırarak yaptık. Sonuçta ciddi bir isim ve değer çıktı ortaya, bu oluşan değer de sonuçta ilimizin bir değeri oldu.
Özlem Ş.: Her şeyden önce işimizi çok sevdiğimiz ve değer verdiğimiz için, bizden farklı bir istek ya da tasarım istendiğinde hiçbir zaman ‘Bizde yok’ diyemedik. Hala da diyemiyoruz. Bir yenilik, farklılık istendiği zaman bunu almaktan, yapmaktan kaçmıyoruz. Farklı öneriler gelirse, onun da çalışmasını yapıp hazırlıyoruz ve kendi fikrimizle güncelleyip sunuyoruz. İnsanları ayrıntılarla mutlu etmek ana amacımız oldu.
Sizin için özel olmazsa, nasıl tanıştığınızı merak ediyoruz?
Timur Åž.: DeÄŸerli eÅŸimi yine çalışırken bir maÄŸazanın açılışı sırasında gördüm. Buna ‘ilk bakışta aÅŸk’ diyebilirim. 16 AÄŸustos 2007 yılında evlendik. Ticari anlamda da farklı ama ortak çok fazla yönümüz olduÄŸunu zamanla gördük, tecrübe ettik ve birbirimizi tamamladık. Güzel günler kadar zor günler de yaÅŸadık. Zorluklara raÄŸmen birbirimize kenetlendik. ‘Allah kimseye muhtaç etmesin’ sözü duamız ve felsefemiz oldu hep…
Şirketin kuruluşuna gelelim, Tims kaç yılında ve nasıl kuruldu?
Timur Ş.: Mesleğimin ilk yıllarında bir takım ortaklıklarım olsa da umduğumu bulamadım. Uzakta durmak istedim aslında ciddi bir şekilde yapmak istemedim. Ama işte hayat; bir akşam sahilde bir kafede Özlem, ‘Biz artık farklı bir amaçla, farklı bir kurulum yapalım’ dedi. Bende ‘Hadi, tamam’ dedim. Benim son karar merciim Özlem’dir. Böylece eksi olarak yine ciddi bir kredi çekerek başladık. Çok hızlı bir 2-3 sene yaşadık, uyumadığımız günler çok oldu, organizasyon şirketi düşüncemiz bu şekilde oluştu, çalışmalar başladı ve bir yılı aşkın kendinden gelişen bir ortamla 1 Ekim 2009 tarihinde de resmi gazete ile ticari resmiyete döküldü.
Özlem Ş.: Çok zorlu ama bir o kadar da keyifli bir dönemdi. Yaşadığım kırgınlıklar beni daha çok savaşmaya itti ve işim konusunda daha da hırslandırdı.
Timur Ş.: Sürecin ilerlediği biraz da tıkandığı bir dönemde, Özlem’in mali analizi ile bütün gücümüzü Organizasyon ağırlıklı yani Düğün Planlama, Bireysel ve Kurumsal Organizasyon işlerine ağırlık verme kararı aldık ve bu sayede Ereğli’de bu alanda kurumsal anlamda çalışan ilk firmayız diyebiliriz. Sektörün biraz delisi biz olduk, yükünü çeken de, geliştiren de, bütçeleri arttıran da biraz biz olduk. Hiçbir şeyi bu anı ya da bir yılı düşünüp planlamadık. Sabahlara kadar oturup proje yaptık, alacağımız işlerde, gelecek beş yılda ne olur diye kafa yorduk. Cidden tutar mı dediğimiz çok büyük riskler aldık. Çünkü ticaretin yüzde 99’unun risk olduğunu biliyorduk ve her başarılı adımda şükrettik ama adımımızı bir adım daha yukarı attık.
Bir de çocuÄŸunuz var bildiÄŸimiz kadarıyla…
Özlem Ş.: Şu an 7 yaşında bir oğlumuz var. Zaman ayırmakta zorluk çeksek de Uras çok şükür çok anlayışlı bir çocuk; özlüyoruz, o da özlüyor ama bize destek oluyor. En büyük avantajım da annemdir. Sağ olsun her zaman bize destek oluyor. Bir şekilde bugüne kadar anneannesiyle uzun çalışma saatlerimizi telafi etmeye çalıştık. Ailem çok destek ve yardımcı oldular.
Ereğli dışında da organizasyonlar yapıyorsunuz. Şehir dışında açılmanız nasıl gerçekleşti?
Timur Ş.: Kurulduğumuz yıldan itibaren şehir dışında birçok bireysel ve kurumsal işlere gittik, yaptığımız işler yani referanslarımız vesilesiyle bizi seçmişlerdi. Çok güzel organizasyonlar oldu. Hatta sahip olduğumuz sektörün uzun yıllarda oluşan iş çevresinin faydasını çok gördük. Daha sonra şehir dışındaki işler devam etti. İstanbul, Ankara, Sakarya, Bolu, Düzce, Karasu’ya, Safranbolu’ya birçok güzel referansla güzel işlere gittik ve devam ediyoruz. Zonguldak, Akçakoca zaten bizim bölgemiz, oraları şehir dışı olarak görmüyoruz. Güler yüzlü referansla birçok ayrıntılı işlerin üstünden geldik diyebiliriz.
Bireysel organizasyon yelpazeniz nedir?
Timur Ş.: Bireysel organizasyon olarak düğün, nişan, kına organizasyonları yapıyoruz. Özlem pek konuşmayı sevmez bu konuları ama Kına Organizasyonu konusunda çok başarılıdır. Şehir dışından özellikle instagram sayfamız üzerinden bu konuda çok talep alıyor. Kendisinin oluşturduğu ve takımıyla geliştirdiği profesyonel bir kına ekibi var. İddia ediyorum Kına konusunda Türkiye’ de bu kalitede ilk beş firmanın arasındayız.
Özlem Ş.: Kına organizasyonları bizim için çok stresli ve yorucu ama gelinler için çok eğlenceli geçiyor. Gerçekten düğünler stres açısından gelin ve damat için biraz zorlu geçiyor ama kınalarında gönüllerince eğleniyorlar. Bunun yanında kına organizasyonunun kalemi çok fazla. Kınası, dansları, hediyeleri, eğlencesi derken detayları çok fazla oluyor. Bize de çok yorucu oluyor ama organizasyon sonunda “ işinizi iyi yapıyorsunuz; çok teşekkür ediyoruz†dediklerinde ekip olarak yorgunluğumuz kalmıyor, mutlu oluyoruz. Dolayısıyla bu konuda mütevazi olmaya da gerek yok; sektörümüzde rekabet etmiyoruz, rekabet yaratıyoruz.
Kurumsal organizasyonlar da yapıyorsunuz…
Timur Ş.: Bölgemizde yapılmış olan bir çok devlet kurumlarının ve özel şirketlerin organizasyonların da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştık, birçok ilki gerçekleştirdik, bazen kendimizi anlatmakta zorlandık, bazen beklediğimizden büyük işlerin altından kalktık, şaşırdık, birçok kurumsal müşterimizle de yenilik üreterek çalışmaya da devam ediyoruz.
Özlem Ş: Bize göre, kurumsal organizasyon özel bir iştir. Sadece dekorasyon anlamında ya da halk dilinde Süslemeci mantığında çalışmıyoruz bu sebeple de müşterice basit olan bir balon süsleme organizasyonundan bile “TİMS ORGANİZASYON†imzası olup olmadığı kolayca anlaşılabiliyor. Dekorasyon zaten müşteriyle yaptığımız görüşmeler sonucu isteklere göre belirleniyor. Hem bireysel hem kurumsal organizasyonlarda işin boyutu organizasyon projesinde ve organizasyon uygulama sırasında oluşan doğaçlama sanatı ile ortaya çıkıyor. Biz ekip olarak vampir gibi yaşıyoruz diyebilirim. Geceleri çalışıyoruz genelde ve uykusuzda kalsak Organizasyon esnasında her şeyin sorunsuz yürümesi için her zaman mekânda olmaya gayret ediyoruz. Bir de sürekli pozitif olmalıyız. Ne kadar yorgun olursak olalım, bunu belli edecek kadar gardımız düşerse, organizasyon sahibi bundan yanlış anlamlar çıkarabilir. Sorun olduğunu düşünebilir bu yüzden sürekli güler yüzlü olup gelin-damadın ve ailesinin göz mesafesinde olmaya çalışıyoruz.
Düğün esnasında yaşadığınız tersliklerden bir örnek verebilir misiniz?
Timur Ş.: Ereğli’de açık alanlı bir mekanda bir anda elektrikler gitti. Sürekli iş yaptığımız bir davet mekânı olduğu için sıkıntının kaynağını tahmin edebiliyordum; bir anda önce Özlem Hanım’la, sonra da birçok işe imza attığımız orkestrayla göz göze geldik. Göz temasıyla ‘Hadi’ dedik ve hiç ses yokken saliseler içinde orkestra aynı anda davulları aldı sahneden aşağıya gelin damadın yanına indi, 15-20 dakika içinde millet davul eşliğinde oynarken sorunun kaynağını bulup çözdük ve kimseye sıkıntıyı aktarmadan, çözümü bulduk. Mesleğimizin gereği sıkıntı üretmek değil, anlık çözüm bulmak ve bu daha önemli oluyor. Bir diğer ilginç olay da, uzun yıllar önce sünnet organizasyonunu yaptığımız Maşallah dediğimiz bir kardeşimizin; ‘Allah Damatlığını Göstersin’ derken, yıllar sonra Düğün organizasyonunu bu yıl yine biz gerçekleştirdik. Çok farklı bir duyguydu, sektörümüzde uzun yıllar geçirdiğimizin tecrübemizin kanıtıydı aslında ve gurur duyduk.
Ereğli’deki insanlarda Tims pahalı algısı var, bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Timur Ş.: Aslında firmamızda çok uygun fiyatlara da organizasyon yaptırabilirsiniz, çok pahalı fiyatlara da organizasyon yaptırabilirsiniz. Arza göre konsept oluşturuyoruz. Biraz fazla seçenek var ve müşteri organizasyonun çapını, ayrıntıları genişlettikçe ücret de doğal olarak artıyor. Aslında organizasyon bütçesini biz değil, müşteri belirliyor.
Kaç kişilik bir ekibiniz var?
Özlem Ş.: Çalıştığımız arkadaşlar firmayla bir diyebilirim. Ekibimiz en çok zaman geçirdiğimiz ailemiz aslında, biraz fazla kişiyiz. Hepsi de bizim sistemimize kanalize olabilen, güvenilir, saygıyı sevgiyi bilen, huzurlu bir şekilde çalışan, iş yaparken zevk alan, işi kendi işi gibi sahiplenen ekip arkadaşımızdır.
Gelecekle ilgili planlarınız neler?
Timur Ş.: Biz belirli bir seviyeye geldik aslında, sektörel anlamda hep ipi göğüsleyen olduk. Malzeme, ekip ve tecrübe anlamında tecrübemiz yüksek ama eksiklerimiz de yok değil. Ben bu konuda daha duygusalım diyebilirim. Mekânlarla ilişkilerimiz de ailesel boyuta geçmeye başladı yıllardır. Birçok şey yapıp ilklere imza atmaya devam etmek istiyoruz aslında; ama Ereğli’de özellikle düğün sektörünün mekânsal anlamda biraz zorluk çekeceğini düşünüyorum. Çok fazla açılan yer var ve neticede bir ilçeyiz pasta payımız belli, yapılan düğün sayısı belli, orantılı gitmiyor kısacası. Gittiğimiz yere her zaman kalite, alternatif hizmet, tecrübe vb çok katkımız olduğunu düşünüyorum. İnsanların güvenini kazanmak bizim için önemli ve bunu 10 senede sağladığımızı düşünüyorum. Ama şöyle bir planlamamız da var: Biz aynı zamanda Düzce, Bartın, Karabük, Zonguldak gibi bölgedeki organizasyon firmalarına kiralama işleri yapıyoruz. Geliyorlar depomuzdan malzemeyi alıyorlar ya da biz teslim ediyoruz, kullandıktan sonra geri alıyoruz. Çünkü cidden kaliteli ve güçlü bir malzeme stokuna sahibiz. Aslında bizim bir sonraki sene ne yapacağımız işler de bugünden belli çünkü ArGe’yi birkaç yıl önceden yapıyoruz. Ve ona göre malzemelerimizi planlayıp hazırlıyoruz. Belki sadece böyle bir şeye de dönebiliriz. O, sektörün gidişatına göre belirlenecek.
Hem bireysel olarak hem Tims olarak çeşitli STK’larla çalışıyorsunuz. Bu konudan bahsedebilir misiniz?
Özlem Ş.: Bireysel olarak ben çok ön planda olmayı sevmediğim için STK’larda çok yer almadım. Timur da Kdz. Ereğli Galatasaraylılar Derneği Başkanı ve Zonguldak Lösev’de aktif olarak görev alıyor. Ama zaten yıllardır birçok derneğe, Sivil Toplum Kuruluşuna ön planda görünmesek de her zaman yardımcı olduk, ismimizin geçmesini istemedik, elimizden gelen tüm desteği verdik. Elimizden geldiğince birçok projeye destek olduk ve hala da oluyoruz.
Son dönemde yaptığınız işlerden en keyif aldığınız hangisiydi?
Özlem Ş.: En son Gülüç Beldemizin 30 Ağustos tarihinde Zafer Bayramı Gençlik Festivalini gerçekleştirdik. Aleyna Tilki Konseri ana temalı büyük bir işe imza attık, bir beldeye göre büyük bir işti. Ama Başkanımız Sn.Gökhan Demirtaş’la ilk görüşmemizde, biraz ses getirecek, halkımıza ve kendimize yakışır bir festival olsun istedik. Oluşan sinerjiyle her ayrıntıyı 15 günlük kısa bir zamanda projelendirip, amacına ulaşan, bölgemize ses getiren 10.000’lerin katıldığı mükemmel bir iş çıktı ortaya. Bu arada mükemmel bir vizyona sahip Başkanımızı da özel olarak tebrik ederiz. Bir de yine bu yıl içinde tersaneler bölgemizde büyük bütçeli bir bireysel yat indirme organizasyonu oldu. İstanbul da dâhil birçok firmanın içinden sıyrılıp işi biz aldık. Hala görüşüyoruz kendileriyle. Müşterimiz ben şimdiye kadar hiç bu şekilde hizmet almadım diyor, bu da bizi çok mutlu ediyor. İlgi alaka, kendi işiniz gibi sahiplenmeniz, o güveni vermek çok önemli. İstanbul ve Türkiye genelinde iş yapan bir ulusal bir firmadan bu referansı almak maddiyatla ölçülemez.
Karı koca aynı işte çalışmanın avantajları- dezavantajları neler?
Özlem Ş.: Faydası var; saatlerimiz bir, birbirimiz hiç özleyemiyoruz. Aynı zamanda zararı da var; ikimiz aynı anda dinlenemiyoruz; ayrı ayrı dinlenmek durumundayız. Çok yoğun olunca beyin-vücut yoruluyor ve bir yerden sonra birbirimizle çatışmaya da başlıyoruz.
Timur Ş.: Ben zaten Özlem’e, ‘geçirdiğimiz on yıl, kırk yıla bedel. Diğer ilişkilerden, evliliklerden daha yoğun paylaşıyoruz hayatı’ diyorum. Tims’in bugünlere gelmesinin nedeni, temeli Özlem Hanım’dır. Ben tek başıma bunları yapamazdım ya da yapmazdım.
Hayatınızın kırılma noktası nedir?
Timur Ş.: İkimizin de ortaktır aslında. Kırılma noktamız bizim biraraya gelmemiz bence.
Hayatta sizi en çok mutlu eden şey nedir?
Timur Ş.: Sanırım biz çalışmayı çok seviyoruz. En çok mutlu olduğumuz şey de bir açılış veya organizasyondan sonunda ailelerin rahatlığı, bizlere içten teşekkür etmesi, söyledikleri güzel şeyleri duymak bizi çok mutlu ediyor. Zaten bunları duyunca bir saat başka bir moda geçiyorsunuz, yorgunluğunuzu unutuyorsunuz, sonra gerçek hayata dönüp yarınki organizasyonu düşünmeye başlıyorsunuz. Ekip olarak böyleyiz.
Son olarak Dergi 67300 ile ilgili görüşlerinizi almak istiyoruz.
Özlem Ş.: Kaliteli olduğunu düşünüyorum ve okumaktan büyük keyif alıyorum. Ereğli’mize yani bize ait olduğunu hissediyorum.
Timur Ş: Bu dergiyi dışarıda gördüğüm zaman duygulanıyorum. Çok büyük bir eksiği iderdiğini düşünüyorum. ‘İçimizden biri bölümünüzü’ özellikle çok beğeniyorum. Buradan giden o başarılı insanları okumak mutluluk verici.
Daha yakından tanımaktan mutluluk duyduğumuz Özlem ve Timur Şen çiftine bu güzel sohbet için teşekkürlerimizi sunuyor, başarılarının devamını diliyoruz.