Özge Kayhan Özen Diyetisyen
İnsan Sağlığı= Bağırsak Sağlığı Bir bireyin sağlıklı olabilmesi için öncelikle bağırsaklarının sağlıklı olması gerekmektedir. Bağırsak yüzeyimiz 400-600 metrekarelik bir alandır ki bu da futbol sahasının içinde büyük bir alanı oluşturmaktadır. Aynı zamanda büyük bir sindirim gücüne sahiptir. 75 yılda 30 ton besin ve 50.000 litre sıvı bağırsaklardan geçmektedir ki bu da bağırsaklarımızın mükemmel işleyişini göstermektedir. Bağırsaklarımıza ikinci beyin de deniyor. Birinci beyin sadece gözlem yaparken 2. beynimiz yani bağırsaklarımız gözlem yapmakla kalmayıp tehlikelere karşı önlem de alıyor. Besinlerdeki hayati öneme sahip bileşenlerin filtrelenmesini sağlıyor. Ama asıl gözden kaçan ve bugüne kadar ihmal edilmiş en önemli fonksiyonlarından biri vücudun bağışıklık sisteminin %80’ini bağırsakların oluşturduğudur.
Bağırsak florası (mikrobiyata) nedir?
Bağırsak florası, sindirim sistemi mukozasının üzerinde yaşayan, konak organizmanın sindirim başta olmak üzere çeşitli fonksiyonlarıyla ilgili önemli işlevleri olan mikroorganizma topluluğudur. Florada bilinen 500 tür bakteri mevcuttur. Bunlar sayı olarak 1-10 katrilyon arasındadır ve çoğunluğu kalın bağırsakta bulunur. Bakteriler kalınbağırsaktaki floranın çoğunu, dışkının da %60’ını oluşturur. Sağlıklı bir insanda bağırsak florasındaki bakterilerin %98’i faydalı olup yediğimiz besinlerin yapıtaşlarına dönüşümünde rol alır.
• Hücre büyümesini teşvik eder
• Zararlı bakterilerin çoğalmasını, bağırsak mukozasında iltihap oluşumunu, bağırsaklardan kana toksik ürünlerin geçmesini ve böylelikle cilt hastalıklarının oluşumunu engeller.
• Vücuttaki hastalık yapıcı mikroorganizmaları elimine eder. • K vitamini üretip bunun vücut tarafından emilmesini sağlar
• Zararlı bakterilerin yapılarını vücuda tanıtarak kişinin bağışıklık sistemini güçlendirir.
Bağırsak florasını neler etkiler?
Normalde bağırsak florası yaşam boyunca sabit kalır. Ancak bağırsak bakterileri çevresel faktörlerden, ilerleyen yaş veya hastalık gibi organik değişikliklerden etkilenebilir, bu da bakteri alanı ve sayısında bozukluk meydana getirebilir. Beslenme alışkanlığı bu bakteriler için önemlidir ancak çok sayıda çevresel faktörden de olumsuz etkilenir. İlaçlar (özellikle antibiyotik, kortizon, hormon ilaçları), tıbbi tedaviler (kemoterapi, radyoterapi), gıda katkı maddeleri (koruyucular), çevresel toksinler (tarım ilaçları), ağır metaller, uzun süreli psikolojik rahatsızlıklar, stres bu faktörlerden bazılarıdır.
Diyet İle Normal Bağırsak Florası Nasıl Desteklenir?
• Un ve şekerden fakir; sebze, meyve, et ve yumurta gibi doğal gıdalardan zengin bir diyet, bağırsak florasının koruyuculuğunu artırır.
• Fermentasyon ürünleri (turşu, yoğurt, peynir, sirke) bağırsak florasında bulunan probiyotikleri artırır.
• Günlük lif ihtiyacımız 25-30 gramdır.Bunun için sebze, meyve, kepekli ürünler ve kuru baklagiller yenmelidir.
• Pastörizasyon gıdadaki probiyotikleri büyük ölçüde tahrip ettiği için günlük şişe sütleri ve onlardan yapılan yoğurtlar tercih edilmelidir, uzun ömürlü kutu ürünlerinden uzak durulmalıdır.
Dost Bakterilerin Bilimsel Adı: PROBİYOTİKLER
Dost bakteriler bunlar; can dostumuz, sağlığımızın güvencesi, Bağışıklık sisteminin kurucusu ve koruyucusu bunlar. Hastalık yapan mikrop, parazit, mantar ve virüsleri yiyen, yok eden ve yaşama şansı vermeyen bakteriler. Bağırsak duvarına yapışarak koloni halinde yaşıyorlar.
Probiyotik kelimesi ‘yaşam için’ anlamına gelen Yunanca kökenlidir. Günümüzde beslenmedeki önemi açısından ‘mikroflorayı değiştirerek kullananın sağlığı üzerinde yararlı etkisi görülen canlı’ olarak tanımlanabilir. Sağlık açısından çeşitli yararları kanıtlanmıştır. Hastalıkların oluşumunu önlemeye yardımcı olur, antibiyotik kullanımı ya da strese karşı bedenin daha dayanıklı olmasını sağlar. Ayrıca alerjik belirtileri azalttığı, kabızlık ve bağırsak sendromlarına iyi geldiği, kanser riskini azalttığı serum kolesterol düzeyini düşürdüğü, kalsiyum biyoyararlılığı artırarak kemik sağlığının korunmasında yardımcı olduğu ileri sürülmektedir. Probiyotiklerin kilo kaybı programında lipid profiline ve insülin duyarlılığına olumlu etkisi belirtilmiştir. Gıda takviyesi olarak ya da ilaç olarak kullanılacak probiyotiklerin belli şartları yerine getirmesi gerekmektedir. Üründe yeterli sayıda canlı olarak yaşayabilmeli, depolamaya karşı dayanıklı olmalı ürünün tat ve lezzetini olumsuz yönde etkilememeli, sindirim aygıtında canlılığını koruyabilmeli ve bağırsak hücrelerine yerleşerek çoğalabilmelidir.
Probiyotikler; Yoğurt, Kefir, Dondurma, Fermente Süt, Peynir, Ayran, Kımız, boza, turşu
Son yıllardaki çalışmalar probiyotik mikroorganizmaların bağırsakta çoğalmasında prebiyotiklerin önemini gündeme getirmiştir. Prebiyotikler ince bağırsakta parçalanmayan bazı bakterilerin sayısını, hareketlerini düzene sokan doğal ve yapay besin maddeleridir. Kalın bağırsağa değişime uğramadan gelir. Prebiyotikler kompleks karbonhidrat yapısındadır ve suda çözünebilir, probiyotiklerin besin kaynağıdır ve bazı bakterilerin çoğalmasını uyarırlar. Prebiyotikler de bağırsak hareketlerini düzenleyerek kabızlığı önler. Bağırsak bakteriyel dengesini yeniler ve bağırsak kanseri riskini düşürür.
Prebiyotikler; Pırasa, Soğan, Muz, Hindibağ, Enginar, Sarımsak, Kuşkonmaz, Buğday.
Günlük olarak probiyotik ve prebiyotik ürünleri gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz. Miktarı ve çeşitliliği beslenme alışkanlıklarınıza ve kişisel özelliklere göre düzenlenmelidir.
Sağlıklı, mutlu günleriniz olsun..