Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1980 Karadeniz Ereğli doğumluyum. Bir – çok Karadeniz Ereğlili gibi Zonguldak Ereğli demeyi pek sevmeyen taraftayım. İlkokulu Cumhuriyet İlkokulu’nda okudum. Burada hayatımın belki de en önemli yapı taşını oluşturan canım öğretmenim Nesrin Durdu’nun hakkı ödenemez. Sonra, KEAL (Karadeniz Ereğli Anadolu Lisesi) Orta ve Lise bölümlerini bitirdim. Sanırım öğrencilik hayatımdaki en başarısız dönemimdi KEAL dönemi. Birçok kişi mezun bile olabilmeme şaşırmıştı. 1998 yılında Marmara Üniversitesi İşletme Bölümü’ne giriş yaptım ve bu okuldan mezun oldum. Üniversite hayatım ile birlikte çalışmaya da başladım. İlk profesyonel kariyerime “ARIA- IS-TIM “ Türkiye’nin üçüncü GSM operatöründe başladım. Burada müşteri ilişkileri çatısının altında çeşitli görevlerde bulundum. 2005 sonrasında ise rotamı perakendeye çevirdim. Sırasıyla; LCWAI – KIKI, TRENDYOL, DEFACTO ve KOTON gibi Türkiye’nin büyük e-ticaret markalarında yöneticilik yaptım. Şu anda ise EREN HOLDİNG (BURBERRY, LACOSTE, GANT, NAUTICA, CONVERSE ) bünyesinde “Dijital Dönüşüm ve E-Ticaret Direktörü” olarak görev yapıyorum. Ayrıca İstanbul Moda Akademisi(İMA) bünyesinde son 4 yıldır eğitmen olarak görev yapıyorum. Şu anda aktif görev yaptığım bir sivil toplum kuruluşu bulunmuyor. Ortaokul ve lise döneminde (KEAL’de) bir süre Çevre Kolu Başkanlığı’nı yürüttüm. Bu dönemde Hayrettin Karaca’yı Ereğli’de ağırlamıştık. Mayıs ayındaki mezunlar günü etkinliğinde okulun koridorlarında bu etkinliğin afişini görünce çok duygulandım.
En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz? Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?
Ereğli’ye en son 2018 Mayıs ayında mezunlar günü etkinliğinde geldim. 2 gecemizi Ereğli’de geçirdik. Açık söylemek gerekirse 2-3 yılda bir Ereğli’ye geliyorum ve ne yazık ki her seferinde bir öncekini aratır bir Ereğli ile karşılaşıyorum. Muhtemelen şehrin, çocukluğumuzu yaşadığımız yerden farklı bir siluete bürünmesi pek hoşumuza gitmiyor. Eskiden Pazar yerinde alışveriş yapmak da daha kolaydı, araç park edebilmek de…
Ereğli’nin en çok neyini özlüyorsunuz?
Sanırım en çok çocukluğumuzu özlüyorum. O dönemki yaşanmışlıkları özlüyor insan. Bir de atlamadan olmaz tabi ki Hasan Kuru’da pide yemeyi, Musa’nın yerinde kabak tatlısını ve Engin Balık’ta balık yemeyi (son ziyaretimde hayal kırıklığı olsa da bence dünyada en iyi mezgit tava burada yenir.)
Ereğli ile ilgili hatırladığınız ya da unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Bir anı-hatıradan çok bir dönem geliyor aklıma bu soruya yanıt olarak. Halil Posbıyık’ın başkan olması dönemi sonrası hepimiz Çilek Festivali’ni dört gözle beklerdik. Ereğli ile ilgili geriye dönüp baktığımda aklımda en çok iz bırakan sosyal, kültürel ve eğlenceli dönemler sanırım bu festival günleri idi.
Ereğli denildiğinde aklınıza gelen 3 şey nedir?
Çilek, 80’ler, Pide
Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
Son 4 yıldır iş dışındaki yaşantımın büyük bölümünü kızımla geçirmeye çalışıyorum. Bir yandan da özellikle eğitimlerime / ekip yetiştirmeme yardımcı olabilecek araştırmalar içerisindeyim. Disipline oturtamadığım bir spor alışkanlığım var. Kendi içimde de bunun mücadelesini veriyorum.
Hayatta sizi en mutlu eden şey nedir?
Bunun çok net bir yanıtı var, şüphesiz bundan 4 yıl önce kucağıma aldığım kızım Derin.