Sevgi dolu bir ailede sevgi dolu bir şehirde büyüdüm, sevgisiz insanlardan olabildiğince uzak duruyorum.
Bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
1992 yılında Kdz. Ereğli’de doğdum. İlkokul ve ortaokulda Utku Koleji’nde okuduktan sonra Kdz.Ereğli Anadolu Lisesi’nde lise öğrenimimi tamamladım. Lisede Türkçe Matematik bölümünde olmama rağmen, üniversite sınavında Türkçe Sosyal bölümünden seçim yaparak Marmara Üniversitesi Radyo, Sinema ve Televizyon bölümünü Türkiye’ de ilk 5 bine girerek kazandım. Üniversite öğrenimim devam ederken, Dialog İletişim Akademisi Spikerlik ve Sunuculuk eğitimime başladım. Can Gürzap ve Arsen Gürzap gibi usta tiyatroculardan aldığım diksiyon ve güzel konuşma eğitimi ile akademiyi birincilikle bitirdim. Kariyer planlamamda televizyon habercisi olma yolunda ilerlerken, CNN Türk, Kanal D, Bloomberg HT gibi birçok medya şirketinde stajyer muhabir olarak çalıştım. Medya sektörünün yoruculuğu, eşit olmayan fırsatlar ve ülke gündeminin getirdiği zor şartlar nedeniyle medya sektöründen yavaş yavaş uzaklaştım. Bu süreçte üniversiteden mezun oldum ve iyi işler yapan bir dijital ajans olan Markakod Digital Entertainment Agency’de Sosyal Medya Uzmanı olarak çalışmaya başladım. Bir senelik kendimi geliştirme sürecim sonunda şu anda kurumsal tarafta Kütahya Porselen Sosyal Medya Direktörü olarak kariyerime devam etmekteyim.
En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz? Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz?
Maalesef Ereğli’ye yoğun çalışma temposu nedeniyle çok sık gelemiyorum. Bayramdan bayrama gelmeye çalışıyorum, tüm akrabalarım ve ailem Ereğli’de yaşıyor. Ereğli’ye her gelişimde eskiden olmayan bir trafiğe tanık oluyorum, şaşırtıcı geliyor. Sanırım bayram dönemlerinde geldiğim için herkes benim gibi eve dönmüş oluyor bu nedenle Ereğli kalabalıklaşıyor. Artık festivallerin yapılmıyor olması da üzücü, Ereğli halkının güzel anılar biriktirdiği etkinliklerdi.
Ereğli’nin en çok neyini özlüyorsunuz?
Ereğli’de en çok özlediğim şeyler Hasan Kuru pidesi ve yaz aylarında pikniğe, denize gitmek. İstanbul’da o kadar lezzetli bir pide bulmak imkansız ve piknik, deniz gibi etkinlikler için de uzun yollar gitmek ayrıca plajlara yüksek fiyatlar vermek gerekiyor.
Ereğli ile ilgili hatırladığınız ya da unutamadığınız bir anınızı bizimle paylaşır mısınız?
Ereğli ile ilgili unutamadığım anılarımdan biri, American College Institute’un düzenlediği Türkiye Liseler Arası Müzik yarışmasına katılmamızdır. Anadolu Lisesi’nde müzik grubumuz vardı, ben de solistleriydim. Müzik ile ilgilenmeye ilkokulda başladım ve hala müzik yapmaya devam ediyorum. Lisede katıldığımız bu yarışmada beste dalında Türkiye 3. olmuştuk. Anadolu Lisesi tarihinde başarılarla dolu bir okul fakat çok uzun bir süre müzik yarışmalarına katılım gösterilmemişti. Biz bu döngüyü kırmıştık ve güzel bir başarıyla Ereğli’ye döndüğümüzde bayram havasında karşılanmıştık. Şarkımızın günlerce teneffüste okul megafonunda tekrar tekrar çalındığını hatırlıyorum.
Ereğli denildiğinde aklınıza gelen 3 şey nedir?
Herkül. Mitolojiye her zaman ilgiliydim ve Ereğli’nin sahip olduğu ilgi çekici mitler beni çok etkiliyor. Huzur. Yaşaması oldukça kolay, güler yüzlü insanların yaşadığı, müthiş güzellikte bir şehir. Aile. Tüm sevdiklerim hala Ereğli’de.
Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanırsınız?
İşten bana kalan zamanlarımda yoğun şekilde Fitness ve Kick Boks yapıyorum. Elimden geldiğince müzikallere ve konserlere gitmeye çalışıyorum. Müzik yapabileceğim ve şarkı söyleyebileceğim her fırsatı da değerlendirmeye çalışıyorum. Bir skeç defterim var, zaman zaman kuru kalem ile çizimler yapıyorum. Beni sanata aşkla bağlayan Suat Aykan, Gülay Aykan ve Cemil Baykal öğretmenlerime de sonsuz teşekkür borçluyum.
Hayatta sizi en mutlu eden şey nedir?
Hayatta beni mutlu eden iki şey var diyebilirim. Biri sevilmek. Sevgi dolu bir ailede sevgi dolu bir şehirde büyüdüm, sevgisiz insanlardan olabildiğince uzak duruyorum. İkincisi ise başarmak. Kafama koyduğum, hedeflediğim ve uğruna emek verdiğim şeyler başarı ile sonuçlandığında büyük mutluluk yaşarım.