1980’lerden beri Kdz.Ereğli’nin ticaret hayatında önemli yer kaplayan Tanyıldız Şirketler Grubu ile ilgili Tasin Tanyıldız ve Turgut Tanyıldız ile bu keyifli röportajda Tanyıldız Markasının geçmişten bugünlere nasıl geldiğini ve gelecekle ilgili planlarını konuştuk.
Tasin Bey öncelikle bizi ağırladığınız için teşekkür ederiz. Tanyıldız Ailesinin hikayesi nedir, nerede başladı, nasıl Ereğli’ye geldiniz?
Ereğli’den önce hikayemiz 1961 yılında dedemiz Paşa Tanyıldız’ın Kars’ta bakkal dükkanı açmasıyla başlıyor. Daha sonra babam Habip Tanyıldız 1974 yılında Erdemir’de işe başlamak için Ereğli’ye geliyor. 1977 yılında kardeşlerini de yanına alıyor ve 1980 yılında Göçmenler mahallesinde ilk bakkal dükkanını açıyor. Babam Habip en büyükleri, Rahmetli Remzi, Mehmet, Gürbüz ve en küçükleri Turgut Amcam var. Hep birlikte çalışıyorlar. Dedem Paşa Tanyıldız 1984 yılında vefat ettikten sonra birlikte tüm aile Kdz. Ereğli’ye yerleşti; Kars’ta kimse kalmadı.
Turgut Bey siz de o yıllarda geldiniz ve abinizle birlikte çalışmaya başladınız herhalde.
Evet, 1977 yılında abim Habip bizi de buraya getirdi. İlk ,bakkaldan sonra işler ilerledi; 2. bakkalı Meydanbaşında açtık, 3. bakkalı Lojmanlarda Güvenevler’de açtık. 1999 yılında ilk distribitörlüğümüz olan Eti’nin Distribitörlüğünü aldık.
Tasin Bey, siz ne zaman geldiniz, hangi okullarda okudunuz?
Ben de amcam gibi 1977 yılında geldim Kdz.Ereğli’ye. Erdemir İlkokulu, Atatürk Ortaokulunda okudum ve Ereğli Lisesinden 1988 yılında mezun oldum.
Gıda sektöründe nasıl ilerlediniz?
Kdz.Ereğli’de şubeleşen yerel marketlerin en büyüklerinden biri olduk. Ama ulusal marketlerin de piyasaya girmesiyle birlikte sektörün gidişatını biraz da görmeye başladık. Bizim bir yol çizmemiz gerekiyordu. Ya marketçi olacaktık ya da ürünleri temin eden distribütörlük alanında ilerleyecektik. İkincisini seçtik. Eti’den sonra Frito Lays ile devam ettik ve on sene de onlarla çalıştık. O dönemlerde birçok firmanın bayiliğini yaptık. Bir bakkala ne geliyorsa tüm ürünlerin toptancılığını yapmaya başladık. Zeytin peynirden tutun da aklınıza ne geliyorsa çok geniş bir ürün gamına sahip olduk; 11 depoya kadar çıktık. Dediğimiz gibi ulusal zincir marketlerin tüm ilçeye yayılmasıyla birlikte de bakkalcılık ve toptancılık kanalı zayıfladı. Ama distribütörlük sürecimiz bir taraftan büyümeye devam etti, Tadım kuruyemişi 2008’de aldık. Daha sonra Coca Cola distribütörlüğü de eklendi.
Mobilya sektörüne de ilk girişiniz bu dönemde oldu…
Aslında Doğtaş’ın olduğu yerde yine market açacaktık ama karşımızda Carrefour açılınca vazgeçtik, biz gıdacıyız mobilyadan anlamayız aslında o zamana kadar ama burada otururken babamın yanına Doğtaş Şirketinin yetkilileri geliyor. Onlarla yapılan görüşmeler sonucunda 2000 yılında Doğtaş’la mobilya sektörüne adım atmış olduk. Sonra Yataş’ı ekledik. İlerleyen süreçte Doğtaş Kelebek markasını satın aldı, burada Kelebek bayisi olan arkadaşımız bırakınca Kasım 2014 yılında Kelebek Konsept mağaza açtık. 2016 yılında gıda sektöründe Coca Cola, mobilyada Enza ve beyaz eşyada Arçelik’ le anlaşma yaptık ve Ereğli’deki hizmetlerimizi büyüttük. 2020 Ağustos ayında Divan’ı ekledik. Yataş Bedding’i ekledik ve son olarak bu sene 2021’de Almila Çocuk ve Genç Odası’nı da bünyemize katıp bu alanda da hizmet vermeye başladık. Bölücek’te bir depomuz var tüm lojistiği oraya topladık. Gıda da orada. Orada da iki amcamın oğlu Tayfun ve Murat duruyor. Enza’da Emre, Kelebek’ te Emrah var. Yataş Bedding’le de ilgileniyorlar. Doğtaş’tan Volkan sorumlu. Arçelik’te ise oğlum Tahir bir taraftan son sınıf pandemiden dolayı online devam ediyor bir taraftan mağaza ile ilgileniyor.
Çok kısa sürede çok kayda değer bir büyüme gerçekleştirmişsiniz. Bunu nasıl başardınız?
Biz aslında sektörümüzdeki açıkları fark edip, değerlendirip büyüyoruz. Bunu yaparken de orantısız ölçüsüz büyümüyoruz. Bununla ilgili ailemizin iki kuşağını devreye katıp faydalanıyoruz. Ben Tasin olarak birinci kuşakla ikinci kuşak arasında geçişi sağlıyorum. Babam, amcam Turgut ve diğerleri birinci kuşak; onların ve bizim çocuklarımız da ikinci kuşak olarak işlerin başındalar. İkinci kuşağı da eğitimleri konusunda amcam biz hep onlara yardımcı oluyoruz. Kurumsal eğitimleri de her ferdimiz düzenli olarak alırlar. Bizim diğer aile şirketlerinden farkımız budur; genelde başka şirketlerde en büyük kişi başta olur, diğerleri de ona yardımcı olur, yanında çalışır. Ama bizde o sektörle kim ilgilenecekse, eğitimleri, toptancılığıyla birlikte tüm girişimciliği yaşı genç de olsa o işin sahibine devrediyoruz. Kendisini orada geliştiriyor. Benim kardeşim, amcamın oğlu şu an mağazalarda çalışan tüm ikinci nesil bizim ortaklarımız ve şu an her biri kendi işlerini büyütebilecek kapasitedeler. Büyük aile şirketlerinde bu yapılmadığı için dağılmaları kolay oluyor ancak şu an bizim gençlerimiz tüm kapasite donanım ve tecrübeye sahipler. Mesela Yataş’ta Emre varsa, biz orayla ilgili hiçbir şeyi bilmeyiz, oradan Emre sorumlu olduğu için her şeyi o bilir.
Turgut Bey sizi de biraz tanıyabilir miyiz?
1962 Kars doğumluyum. Tahsin gibi 1977’de Kdz.Ereğli’ye abimin yanına geldim. Burada 1977’den 1980’lere kadar simit sattım. Sonra abim Habib Tanyıldız’ın liderliğinde bakkal açtık. Bizi derleyip toparlayıp bir araya getiren kendisidir. Yeğenim Tasin’den ben 6 yaş büyüğüm, o da benim yanımda abimin liderliğinde bakkalda yetiştik ve bu işi öğrendik. 1994 yılında toptan gıdaya başladık, 2005’e kadar devam ettik. Ereğli’nin bütün köylerini bizzat aracın üstünde kendim gezip tüm bakkallara ürün verdim. Toptancılık ufkumuzu iyice açtı ve müthiş bir işgücü yakaladık. 1999’da Halil Posbıyık ile beraber Belediye Meclis Üyesi oldum. İki dönem Meclis Üyeliğim sürdü.
Tahsin Bey, Gördüğümüz kadarıyla birbirinize ve geleneklere bağlı bir ailesiniz. İki kuşak bir arada çalışmanın zorlukları da oluyor mu?
Gençlerimize kendi değerlerimizi aktardığımız için herhangi bir zorluk yaşamadık bugüne kadar. Her yeni nesil çocukluktan itibaren işin içinde olmaya ve çalışma ahlakını görmeye başlıyor. Şimdiki nesil bize göre daha şanslı tabii ki, biz sabah 7’ de dükkanı açar, gece 12’de kapatırdık. Babam ve amcam daha yoğun çalıştı tabii ki bayram seyran yoktu o dönemde sadece iş vardı. Biz bunları gördüğümüz için onlar daha rahat şartlarda çalışsınlar da istedik ve sektörleri de ona göre seçtik. Bu işi kuran babalar, amcalar, bizler çok yüksek tahsil yapamadık o günkü şartlardan dolayı ama gençlerimizin bu işi sürdürebilecek branşlarda okullar okumasını istedik. Mesela Emre Üniversite mezunu, amcamın kızı Maliyeyi bitirdi şimdi yurtdışından bir firmanın muhasebe bölümünde çalışıyor. Diğer bir yeğenimiz İşletme son sınıfta, oğlum Tahir Pazarlama Reklamcılık son sınıfta okuyor. Bu işler güzel geldi bugüne kadar ama profesyonel bir şekilde büyümemiz için iyi eğitimli bireylerin olması gerekiyor. Şimdiden bunun planını yapıyor hepsinin karakterine ve yeteneğine göre görev dağılımlarını yapıyoruz ve hepsine ortaklık veriyoruz. İlerleyen günlerde kendileri belki farklı sektörlere de girerler ama en azından altyapılarını sağlam tutmak, erken yaşta işi öğrenmelerini sağlamak bizim görevimiz.
Geçmişe dönüp baktığınızda 2000 yılında gıda toptancılığından mobilya sektörüne geçmekten memnun musunuz?
Bahsettiğim gibi bakkalcılıktan geldiğimiz, gıda gibi çok daha zor işleri yaptığımız için bu sektör bize daha rahat geliyor. Ereğli’mizde maalesef bu işi çok yapan da yok. Tabii ki kolay da değil büyük sermaye ve insan gücü gerekiyor. Bizim yetişen neslimiz ve geniş ailemiz bizim avantajımız olmuş durumda. Yani kısaca birlikten gelen gücümüzü kullanıyoruz. Kurumsal firmaların belki çok fazla kazancı yok ama bize eğitimler ve kurumsallık anlamında çok şey katıyor. Satış yönetimi, kriz yönetimi, finans yönetimi ve daha bir çok alanda bu kurumsal firmaların eğitimlerinden faydalanıyoruz. Her firma için belirlediğimiz hedeflerimiz var ve baktığımız zaman diğer bölgelerdeki bayilerle de kendimizi karşılaştırdığımızda başarılı olduğumuzu görüyoruz. Türkiye derecelerine de giriyoruz. Bu birlikteliğimiz devam ettiği sürece de başarılamayacak hiçbir şeyin olmadığına inanıyorum. Bizlerde kararlar alınırken babamdan başlayarak en genç ortağımıza kadar herkesin fikri alınarak ortak bir sonuca varıp doğruyu bulur ve bunu uygularız. Kararlar birlikte alınır.
Son bir yıldır devam eden Pandemi süreci sizin sektörü de etkiledi mi?
Kimsenin hesap edemediği bir sürece girdik ama bunu fırsat olarak görüp kriz sürecinde yatırımlarımızı ciddi şekilde arttırdık. Pandemide 3 mağazamızı yeniledik ve büyüttük, yeni bayilikler aldık. Bu yatırım kararlarını önceden almıştık ve bizim yatırım erteleme gibi bir lüksümüz yok. Zaman geçiyor ve bu kötü günler de bir gün bitecek. O zaman kim hazırsa, o daha ileride olacak.
Pandemide insanlar evden dışarı çıkamadığı için eve yapılan mobilya vb yatırımların arttığını söylüyorlar, doğru mudur?
Evet, pandeminin ilk 1,5 aylık döneminden sonra dediğiniz gibi insanlar evleriyle ilgilenmeye başladılar daha çok vakit geçirdikleri için. Bu sebeple ilk dönemdeki açığımızı da bu şekilde kapattık. Tüm Türkiye’de beyaz eşya ve mobilya sektörü 2020 yılını büyümeyle kapattı. Şu anda kapasitemizin %50’si ile çalışıyoruz ama umutluyuz. Gıda sektöründe kafe restoranlar, okullar kapalı olduğu için orada da ciro kaybımız var ama biz bunların hesabını yaptık, önlemlerimizi aldık.
Kdz.Ereğli’yi yatırım açısından nasıl değerlendiriyorsunuz?
Aslında ilçe olmasına rağmen Kdz.Ereğli, çoğu şehre göre daha fazla kapasiteye sahip. Pazar burada her zaman var çünkü Erdemir’den dolayı bir gelir düzeyi var. Eski yıllarda insanlar her türlü alışverişi için dışarıya gidermiş. Ama siz İstanbul’daki olanakları, burada sağlarsanız insanlar gitmez. Büyükşehirlerle aynı konseptte mağazaları ve ürünleri burada görürse halkımız neden gitme ihtiyacı hissetsin? Ticareti canlı tutmak için bu değişime ayak uydurmak önemli.
İlerleyen günlerde Ereğli’deki pazar büyür mü sizce?
Onun için siyasi, ekonomik bir gelişmenin sağlanması lazım. Zamanında yapılan yanlışlarla buraya yatırımcıların gelmemesi nedeniyle bu şekilde kalmışız bence. Ama tersaneler açılırsa, Üniversite kurulursa buradaki nüfusun köylerle 300.000’e çıkması lazım. Biz ticarete yön verenler siyasilerin de desteğiyle bunu başarırsak neden olmasın? Aynı zamanda ben Kdz.Ereğli Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Yardımcısıyım; orada Başkanımız ve Yönetimimiz ile birlikte bunun için çalışıyoruz.
Bu konuya da gelmek istiyoruz. Yerel yönetimlerde ve sosyal projelerde de yer alıyorsunuz.
Daha önce Turgut Amcam 2 dönem Belediye Meclis üyeliği yaptı, çok siyasetle alakam yoktur ama ben de Ak Parti yönetiminde 4-5 sene yer aldım. Halen TSO Başkanımız Arslan Keleş’le beraber Başkan Yardımcısı olarak görev almaya devam ediyorum. Bu şehirde yaşayanların iş hayatında belirli bir birikimi edindikten sonra Odalarda ve Derneklerde mutlaka görev alması gerektiğini düşünüyorum. Bence oradan güç almayacaksın, oraya katkı sağlayacaksın. Bu sebeple sosyal sorumluluklarımızı elimizden geldiğince yerine getirmeye çalışıyoruz.
Boş zamanlarınızda neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?
Yurtiçi-yurtdışı seyahatlere çıkmayı seviyorum. Gezmediğim ülke kalmadı diyebilirim. Gittiğim yerleri ticari olarak görgümü bilgimi artırmak amacıyla değerlendiririm. Her çıktığım seyahatin bir amacı olmalı. Spor yapmayı severim, küçükken atletizmle başladım. İlkokuldayken Atatürk’ün 100. yıl koşusunda ilçe birinciliğim var. Gençlikte boks, voleybol, basketbol çok oynadık. 20 yıllık bir amatör futbol yaşantım var. Hala da boş vakitlerimde arkadaşlarla halı sahaya futbol oynamaya gideriz.
Ticaret anlamında Ereğli dışına açılmayı düşünmüyor musunuz?
Aslında Ereğli dışına açılmamız için de bize firmalardan çok teklif geliyor ama biz Ereğli’yi seviyoruz. Bence buradaki yatırımımızı tamamlayamadık. Ereğli’nin daha bir çok yatırımı kaldıracak kapasitesi var. İhtiyaç ta var.
Sizce Ereğli’de yatırım anlamında en büyük eksik nedir?
Örneğin Ereğlimizde çok güzel 2 AVM var ama, Zonguldak Ereğli yolunda açılabilecek dikine değilde geniş alanda yapılanmış bir yeşil açık alanlı Alışveriş Yaşam Merkezine ihtiyacı var. Tüm Zonguldak Bartın Düzcenin ilgisini çekebilir böyle bir alan.
67300 Kültür Sanat Dergisi ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Uzun süredir bölgemizden, farklı şehirlere ulaşan bu kalitede bir yayın için sizlere teşekkür ediyorum. Başarılarınızın devamı dilerim. “Bu keyifli sohbet için Tasin ve Turgut Bey’e çok teşekkür ediyor, Ereğli ticaret ve sosyal hayatında daha nice başarılar diliyoruz.”