nönü Mağarası, Karadeniz Ereğli ilçesinin Alacabük köyü sınırlarında yer almaktadır. Mağara, deniz seviyesinden ortalama 240 metre yüksekliktedir ve ağız kısmı batıya bakmaktadır. Mağaranın genişliği iç kısımda yaklaşık 25 metreye, yüksekliği de yer yer 10 metreye ulaşmaktadır. A, B ve C adı verilen üç gözden oluşan mağaranın çevresinden akan Kelçe Deresi ve Kızlarderesi, Gülüç Çayı’nı beslemekte ve günümüzde yöre halkının, balıkçılık tarım ve hayvancılık faaliyetleri açısından büyük önem taşımaktadır. Bundan başka, mağarayı çevreleyen ormanlar zengin bir bitki örtüsüne sahip olup, çok sayıda av hayvanına ev sahipliği yapmaktadır. Mağaranın konumu nedeniyle en uç noktaları dahi gün doğumundan, gün batımına kadar aydınlık kalabilmektedir. Bu sebeple, hem konum hem de sahip olduğu doğal donanımlar, İnönü Mağarası’nı yaşam için oldukça elverişi hale getirmiş ve geçmişte bu bölgede yaşamış insan toplulukları tarafından da tercih edilmiştir. Fakat maalesef, uzun yıllardır hayvan ağılı olarak kullanılması, kaçak kazılar ve zaman zaman definecilerin dinamit benzeri patlayıcılar kullanılması mağaranın tahrip olmasına yol açmıştır.
Mağara ile ilgili ilk bilgiler, 2000’li yılların başında, G. Karauğuz’un Devrek İlçesi ve yakın çevresinde yürüttüğü araştırmalar sayesinde literatüre girmiştir. Bilimsel ve sistemli ilk kazılar ise ekibimiz tarafından başlatılmıştır. Karadeniz Ereğli Müzesi başkanlığında ve Dr. Öğr. Üyesi Hamza EKMEN’ in bilimsel danışmanlığında sürdürülen kazılar, yerli ve yabancı bilim adamlarının desteği ile, farklı uzmanlık alanlarını içinde barındıran disiplinlerarası bir proje olarak devam etmektedir.
2017 yılında gerçekleştirilen ilk dönem kazılarında, gerek Batı Karadeniz Bölgesi gerekse Anadolu Arkeolojisi açısından önemli sonuçlara ulaşılmıştır. Arkeolojik çalışmalar açısından bakıldığında, uzun yıllardır ihmal edilen ve hak ettiği ilgiden mahrum bırakılan bölgede, protohistorik dönemler için ilk sistemli arkeolojik çalışma, Kdz. Ereğli ilçesi sınırları içinde bulunan Yassıkaya Mağarası’nda gerçekleştirilmiştir. 2000 yılında, Prof. Dr. Turan Efe’nin bilimsel danışmanlığında Yassıkaya Mağarası’nda gerçekleştirilen kazılar, Batı Karadeniz Bölgesi’nde stratigrafiye bağlı buluntu elde edilen tek kazı olma özelliğini uzun yıllar korumuştur. 2017 yılı İnönü Mağarası kazıları ile birlikte bölgede gerçekleştirilen sistemli kazılara bir yenisi eklenmiştir. İkinci sezonu tamamlanan kazılarda, bölgenin yaklaşık M.Ö. 4500-1000 yılları içindeki kültürel konumuna dair önemli ipuçları elde edilmiştir. 2017 ve 2018 yıllarının yaz aylarında sürdürülen kazılarda 5 kültür katmanının var olduğu tespit edilmiştir.
1.yapı katı, az sayıda seramik buluntusu içermektedir ve Ortaçağ’a tarihlenmektedir. Erken Demir Çağı’na tarihlenen II. yapı katında ele geçen buluntu ve kalıntılar, Balkan kökenli kavimlerin varlığına ilişkin heyecan verici sonuçlar ortaya koymaktadır.
Elde edilen veriler, Anadolu’da Hitit İmparatorluğu’ nun yıkılmasının ardından yaşanan ve “Karanlık Çağ” olarak tanımlanan döneme ve bölge arkeolojisine önemli katkılar sağlamaktadır. Mağarada ele geçen çanak çömlek parçaları, taştan örülmüş bir duvar ve adak çukuru M. Ö. 1200-1100 yıllarında yaşanan Balkan göçleri ile ilgili yeni bir rotanın haritalar üzerinde yer alması gerektiğini göstermektedir. Adak Çukurunun tabanı üzerinde bulunan minyatür kap ve içindeki farklı türlere ait buğdaylar dikkat çekmektedir. II. yapı katında bulunan çok sayıda ağırşak ve ağırlıklar ise, bu dönemde mağara içinde yaşayan halkın dokumacılık faaliyetlerini gözler önüne sermektedir.
2.yapı katının hemen altında III. yapı katına ait iki mekanın ahşap tabanları açığa çıkarılmıştır. Söz konusu tabanların üzerinde, birbirlerine çok yakın mesafede ele geçen bronzdan yapılmış alet ve silahlar Hitit İmparatorluk Çağı ile yakından ilişkilidir. IV. yapı katı Erken Tunç Çağı’na tarihlenmektedir. Bu tabakada bulunan ve restorasyon çalışmaları ile tümlenebilen kaplar arasında özellikle sütten ikincil ürün elde etmede kullanılan kaplar dikkat çekicidir.
Hayvansal besinlerin uzun süre korunabilmesi ihtiyacının, ikincil ürün elde edilmesini gerekli kıldığı ve Kalkolitik Dönem’den itibaren akıtacaklı ve süzgeçli kapların sayılarının giderek artmasının da bu durumun bir sonucu olarak gerçekleştiği öne sürülmektedir. Bundan başka IV. yapı katında bulunan gaga ağızlı testiler, ilmek kulplu kaseler, İnönü Mağarası’nın kuş uçumu 3 km. kadar yakınında bulunan Yassıkaya Mağarası Erken Tunç Çağı buluntularının çağdaşıdır. Analojik olarak tespit edilen kültürün tam kronolojisini oluşturmak için kazı alanından alınan karbon örnekleri TUBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’nde analiz edilmiştir ve IV. Yapı katı insanlarının M.Ö. 2300- 2000 tarihleri arasında İnönü Mağarası’nda yaşadığı anlaşılmıştır. İnönü Mağarası V. yapı katı, anakaya üzerindeki son kültür katını temsil etmektedir ve Kalkolitik Çağ’a tarihlenmektedir.
Elde edilen çanak çömlek ve küçük buluntuların karşılaştırılması sonucu bu tabakanın M.Ö. 5. binyılın son çeyreğine (M.Ö. 4250- 4000) ait olduğu anlaşılmıştır. Özellikle koyu yüzlü, uzun boyunlu, küresel gövdeli vazoların ve pişmiş topraktan yapılmış idollerin tam benzerleri Trakya’da Aşağıpınar ve Çanakkale – Gülpınar’ın yerleşimlerinin Kalkolitik Çağ tabakalarından bilinmektedir. Sözü edilen koyu ve parlak yüzlü seramiklerin yapım teknolojisi ile ilgili öneri, kömür, karbon ya da grafitin kap yüzeyine sürülerek parlatılması yönündedir. Kömür bölgesi olan Zonguldak’da ise bunların yoğun olarak bulunması daha anlamlı görünmektedir. V. Yapı katında bulunan taş aletlerin işleme tekniği, hammaddeleri ve sanatsal özellikleri İnönü Mağarası’nda yaşayan Kalkolitik çağ insanlarının taş işlemeciği konusunda ulaştıkları yüksek seviyeyi yansıtmaktadır.
Kara ve deniz bağlantısı olan bir toplum kimliği sergileyen bölge insanları, bu dönemde, yani yaklaşık olarak MÖ. 5. binyıl ortalarından itibaren, Karadeniz’in su seviyesi değiştiğinde ve buna bağlı olarak iklimin de daha kuru ve daha soğuk bir hal aldığı zamanlarda, İnönü Mağarası’nda yaşamışlardır. Şimdiye kadar ulaştığımız bilgiler ile değerlendirdiğimizde bu insanların, Kalkolitik Çağ’da, Balkan kültürleri, Ege Adaları, Trakya ve Batı Anadolu ile bağlantı halinde olduklarını görüyoruz.
Çeşitli kontekstlerde ele geçen çok sayıda hayvan kemiği, mağara çevresinin uygun ortamı içerisinde sürdürülen avcılık faaliyetleri ile birlikte, evcil hayvan yetiştiriciliğinin de yoğun bir şekilde gerçekleştirildiğini göstermektedir. Söz konusu hayvan kemikleri Harvard Üniversitesi’nde doktora yapmış olan Arkeozooloji uzmanı Doç. Dr. Benjamin Stanley Arbuckle tarafından incelenmektedir. Hayvancılık ve avcılık dışında, tarım ve beslenme faaliyetlerine işaret eden öğütme taşları, ezgi taşları İnönü Mağarası protohistorik dönem sakinlerinin mağaranın bulunduğu konumun imkânlarını en iyi biçimde kullandığını göstermektedir. Gerek 2017-2018 yılları kazıları ve gerekse 2016 yılında bölgede gerçekleştirilen yüzey araştırmasında ziyaret edilen mağaralar, kaya altı sığınağı, yamaç, açık alan ve höyük yerleşimleri bir arada değerlendirildiğinde, İnönü Mağarası’nın söz konusu yerleşimler içinde merkezi bir konumda olduğu düşünülmektedir.
Kısa süre içinde alınan sonuçlar Anadolu arkeolojisine önemli katkılar yapmış, bunun yanında Ereğli Müzesi’ne 2 yılda 250’ yi aşkın envarterlik eser teslim edilmiştir. Eski Çaylıoğlu Beldesi’ ne oldukça yakın konumda bulunan ve Çaylıoğlu’ ndan Zonguldak’a ulaşan yola çok yakın konumda yer alan mağara ve çevresi, eşsiz bitki örtüsü, doğal güzellikleri ile birlikte yüksek bir turizm potansiyeline sahiptir. Mağaranın korunması için Kdz Ereğli Belediyesi’ nin imkanları ile mağaranın girişine bir demir parmaklık yapılmış ve mağaraya harekete duyarlı fotokapan sistemi kurulmuştur.
Bu projenin hayata geçirilmesini sağlayan ve projeye önemli katkılara olan kurum kuruluşlara, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü, Kdz. Ereğli Belediyesi, Zonguldak Valiliği, Zonguldak Orman bölge Müdürlüğü ve Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörlüğü’ ne teşekkürü bir borç biliriz. Ayrıca burada sözü edilen tüm bu sonuçlara ulaşılmasında, en başından sonuna kadar büyük emekleri geçen ve kazıların en önemli parçası olan öğrencilerimize minnetlerimizi sunarız.
Dr. Öğr. Üyesi F. Gülden Ekmen
İnönü Mağarası Kazıları Heyet Üyesi Bülent Ecevit Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi