Yazar: Editör

Erkan Ezerçe – Psikolog Mutlu evlilikleri mutsuz evliliklerden ayıran en önemli fark; ben, sen ve biz kavramlarının evliliklerinde oturmuş olduğu söylenebilir. Evliliği yan yana iki daireye benzetirsek daireler birbirini kesecek yani kesişim noktası olması gereklidir. Terapistlerin bu kesişim noktasına verdikleri isim “biz” bölümüdür. Diğer iki bölüm ben ve sen bölümüdür. Ben ve sen ne kadar büyürse biz bilinci de evlilikte o kadar büyümektedir. Ancak hiç kesişim olmayan sadece “ben” ve “sen” diyen evlilikler ‘biz’ bilinci oluşmamış evliliklerdir. Bu da ünlü evlilik terapisti Virginia Satir’ın deyişiyle; aynı evde “iki otelci” şeklinde yaşamaları deyişiyle uyan bir evlilik biçimi olur. Bu evlilikler aynı…

Read More

İsmail Demirel – Eğitimci Dünyanın en zor mesleğidir insan yetiştirmek. Hele insanın kendi çocuğunu yetiştirmesi daha da zordur. Okullarımız öğretimde yarış halindeler. İlkokulda başlayan sınavlar işe girinceye kadar devam ediyor. İyi insan, ahlaklı insan, milli ve manevi değerlerimizi koruyan dürüst, saygılı, ülkesini, milletini seven, sahip çıkan, koruyan nesiller yerine; sınavda en çok puanı alanı tercih eden bir yarışa döndü okullarımızdaki öğretim. Eğitim kalmadı desek yalan olmaz. Günümüz anne babalarının işi her zamankinden daha zor. Bir çocuk 6 yaşına gelinceye kadar; tüm yaşamı boyunca sergileyeceği tutum ve davranışların %70 ‘i karakterine oturur. Yani anne baba ve aile bireyleri, mahalledeki arkadaş çevresi…

Read More

Dr. Ebru Onat Göktaş – Dermatoloji Uzmanı İnsan vücudunda deride doğumdan sonra veya doğumda oluşan kahverengi renkten meydana gelen lekeler halk dilinde ‘ben’ diye; tıp dilinde ise ‘Melanositik nevüs’ diye adlandırılıyor. Her insanın vücudunun çeşitli yerlerinde birden fazla ben bulunuyor. Çoğu zararsız ve yaşam boyunca değişmeden kalabilen benler kimi zaman önemsiz lekelerden oluşurken, kimi zaman ise kanserin habercisi olabiliyor… Var olan bir benin boyutundaki, şeklindeki ve rengindeki değişiklikler, sınırlarının girintili çıkıntılı olması, neden yokken kanaması, üzerinde doku kaybının gelişmesi, hızla büyümesi, etrafında beyazlaşma olması, kaşınma ve ağrı gibi belirtilerin izlenmesi, özellikle 40 yaşından sonra yeni benlerin ortaya çıkması oldukça tehlikeli…

Read More

Dr. M. Naci Yalçınkaya – Yalçınkaya Tıp Merkezi Bölgemiz çok sıcak olmamasına rağmen son yıllarda aşırı sıcak ve nem ile karşı karşıyayız. Böyle bir olgu karşısında bizler hazırlıklı mıyız? Bahçemizde fındık toplarken, açık sahada çalışırken veya deniz kenarında güneşlenirken güneşin ve sıcağın zararlı etkileri altındayız. Güneş gören yerlerimizde yanıklar oluşabilir. Hatta cildimizi kurutarak yaşlılık emarelerinin erken belirmesine yol açabilir. Bizi en çok ürküten yanı ise güneş ışınlarına maruz kalan derimizde kanser riskinin artmış olmasıdır. Özellikle bayan ve 18 yaş altındaki kişiler bu tehlikeye daha yakındır. Belirttiğimiz tehlikeler hemen gelişmediği için daha ihmalkar davranıyor ve gerekli tedbirleri almıyoruz. Kısa sürede oluşabilen…

Read More

Bu sayımızda Başköşede Pestilci Şirketler Grubu’nun büyüğü Mehmet Pestilci ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. “İtibarı kazanmak çok zordur, kaybetmek ise çok kolay.” Mehmet Bey, öncelikle bizleri kabul ettiğiniz için teşekkür ediyoruz. Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1945 doğumluyum. Doğum yerim İstanbul. Annem Ereğli’li, babam İstanbul’lu. Mecidiyeköy’deydi evimiz. Ortaokulu Ereğli’de şimdi müze olan okulda okudum. Bizim dönemden epey fire veren oldu. Lisede İstanbul’a döndüm. Lise bitince bir dönem de Edebiyat Fakültesinde Sanat Tarihi okudum. Okulu yarım bırakıp Kütahya’da askerliğimi yaptım. Askerlik bitince 1970-71 senelerine tekrar Ereğli’ye döndüm ve burada aile şirketinde çalışmaya başladım. Rahmetli dayım Kenan Pestilci ile, kendisi 1999’da emekli…

Read More

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1955 yılında Trabzon’da, doğdum. İlk, Orta ve Lise eğitimimi Kdz.Ereğli’de tamamladım. Hacettepe Üniversitesi Ekonomi bölümünü bitirdim. Hacettepe Üniversitesi Bilgi İşlem Merkezinde işe başladım. Türkiye Bilişim Derneği’nin başkanlığını yaptım. Daha sonra TOSYÖV’de Genel Sekreterlik ve Başkan Yardımcılığı yaptım. Kongre organizasyonu ve danışmanlık yapmak üzere SEMOR adlı şirketi kurdum. İlk basılı yayınım, 1982’de TBD tarafından “Bilişim Sistemlerinde Belgeleme” adıyla yayımlandı. Türkiye’nin ormanlarıyla ilgili çalışmam Sosyal Development Paper tarafından basıldı. Bilim ve Sanat Ankara Rehberi hazırladığım sözcük öykülerini her ay yayımlandı. Hayat İçin Bir Kahve Molası adlı kitabım Notos Yayınları tarafından basıldı. Hala Bilişim Dergisi’nde yazmaya devam ediyorum.…

Read More

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1973 Karadeniz Ereğli doğumluyum. Eğitim hayatıma TED Kdz. Ereğli ilkokulunda başladım ve Kdz. Ereğli Anadolu Lisesinde lise hayatımı tamamladım. İstanbul Teknik Üniversitesinde lisans eğitimimi Jeoloji Mühendisliğinde, Yüksek Lisans eğitimimi Petrol ve Doğal Gaz Mühendisliğinde tamamladım ve aynı zamanda part-time araştırma görevlisi olarak üniversitede çalıştım. Akademik kariyer hayatını ani bir karar ile bırakarak tamamen farklı bir alana, özel sektöre ve İnsan Kaynaklarına yöneldim. Bugün, vermiş olduğum karardan son derece mutluyum, sevdiğim işi yapıyorum. 2000 yılında Pepsi’de İnsan Kaynakları departmanında çalışmaya başladım. Kendimi İnsan Kaynakları alanında geliştirmeye karar verdim ve 2003 yılında Abbott İlaç’taki 10 yıllık uzmanlıktan…

Read More

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1980 Yılında Kdz. Ereğli’de doğdum. Kdz. Ereğli Süper Lisesi’nden mezun oldum ve İstanbul Üniversitesi Peyzaj Mimarlığı’nda eğitimime devam ettim. 2007 yılına kadar çeşitli özel kuruluşlarda Grafik Tasarımcı olarak çalıştım. 2007 Yılında yazılımcı bir arkadaşımla butik bir Tasarım Ajansı kurduk ve çalışmalarımız devam ediyor. Bunun yanısıra çocuk kitabı illüstrasyonları yapıyorum. Radikal’in Kitap eki için çalışmalar yaptım. Kafasına Göre dergisinde düzenli olarak, Tübitak Yayınları-Meraklı Minik dergisine de aralıklı olarak illüstrasyonlar yapıyorum. En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz?Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz? Ailem Akçakoca’ya yerleştiği için pek sık gelemiyorum. En son 2015 yazında geldim, Binaların çoğaldığını fark…

Read More

Bize biraz kendinizden bahseder misiniz? 1981 yılında Ereğli’de doğdum. Ereğli Anadolu Lisesi’ni bitirdikten sonra, İTU Metalurji ve Malzeme Mühendisliği Bölümünde Lisans ve Yükseklisans yaptım. 2 yıl Arçelik’te AR-GE mühendisi olarak çalıştım. Daha sonra University of California Los Angeles’ta (UCLA) Uluslararası Ticaret ve İşletme programını tamamladım. Son 3 yıldır da bağımsız olarak fotoğrafçılık yapıyorum. En son ne zaman Ereğli’ye geldiniz?Bu süreçte Ereğli’de nelerin değiştiğini düşünüyorsunuz? En son geçen yaz Ereğli’ye geldim. 11 yıllık arada tabi ki çok şey değişmiş. İlk dikkatimi çeken kötü yapılaşma oldu maalesef. Şehir bizim ayrıldığımız yıllardan çok daha kalabalık. Lojmanlar tamamen değişmiş. Çok da karamsar bir tablo…

Read More

Hem evet, hem hayır. Önce ‘evet.’ 1947’de Harvard Üniversitesi’nde röle anahtarına sıkışan bir güve, geniş havalandırmasız bir odaya konmuş olan Amerikan Donanması’nın “Mark II” bilgisayarının kilitlenmesine sebep oldu. Teknisyenler tahrip olmuş böcek ölüsünü çıkardılar ve makineyi yeniden başlatmadan önce kayıt defterindeki yazının yanına yapıştırdılar. Bu bilgisayar sahip olduğu mekanik doğası nedeniyle böcek müdahalelerine karşı hassastı. Pensylvania Üniversitesi’nde bulunan ENIAC (Elektronik Sayısal Bütünleştirici ve Bilgisayar) gibi ilk bilgisayarların çoğu elektronikti ve güve savar vakum tüpleri vardı. Ama şu ‘virüs’ kelimesi buradan mı geliyor? Hayır. Bir makinede oluşan hata ya da yanlış anlamında kullanılan ‘virüs’ kelimesi 19. yüzyıla dayanır. 1889’da yayımlanmış bir…

Read More