Yazar: Editör

Selma Hekim 22 yıldır İstanbul’da yaşıyor. Boğaziçi Üniversitesi’nde çalışıyor ve aynı zamanda bir sanatçı. Ama bizim onu tanımamıza sebep olan özelliği; ‘Almaması’. Almadım isimli blog’un sahibi Selma Hekim, bir buçuk yıl önce başladığı hiçbir şey satın almama deneyimine başarı ile bitirmiş. Gıda ve ilaç gibi temel ihtiyaçlarının dışında bu süreç içinde satın aldığı ürün sayısı beş. Cilt uzmanının aldırdığı bir cilt ürünü, sıcakla mücadele etmek için aldığı bir beyaz şal, bir kalıp sabun, telefon şarjı ve bir tane bileklik. Selma Hanım’ın satın almama deneyimini ve bu deneyimin ona neler kattığını aşağıda okuyabilirsiniz. Ben aslında uzun yıllardır ekolojik hareketlerin kıyısında köşesinde…

Read More

Yelkencilik denize âşık olan, denizle iç içe olmayı seven her denizcinin bir gün yapmak istediği bir spordur. Hissettirdiği duyguları göz önüne alırsak motor ve yatlarla kıyaslanamayacak derecede sakinleştirici ve eğlencelidir. Motor sesi olmadan teknenin bordasına çarpan dalga sesleri, rüzgârın hissedilmesi vücudun adrenalin salgılamasına neden olur. Salgılanan hormonlar hem vücutta fizyolojik değişikliklere sebep olur, hem de psikolojik açıdan kişiye destek olurlar. Yelkencilik sadece tedavi amaçlı değil, insanların gelişimi üzerinde de birçok faydası bulunan bir spordur. Yani yelken için; sporun yanında çok önemli bir eğitim aracı olduğunu da söyleyebiliriz. Yelken sporu özgüven, anı yönetme, takım ruhu, gözlem yapma, stratejik düşünme gibi…

Read More

Günümüzde bilgisayarlar o kadar müthiş ki, aslında ne kadar korkunç olduklarını fark etmiyoruz. Bugün sizinle bu sorun hakkında ve nöroloji bilimi ile bunu nasıl çözebileceğimiz hakkında konuşmak istiyorum. Öncelikle sizi 2011’de Harlem’deki soğuk bir geceye götürmek istiyorum, ki benim üzerimde büyük etkisi oldu. Bilgisayar ve nöroloji bilimi okuduğum Kolombiya Üniversitesi’nin dışında izbe bir barda oturuyordum ve öğrenci arkadaşlardan biriyle hologramların bir gün nasıl bilgisayarların yerine geçeceği hakkında harika bir sohbet ediyordum. Tabii ki sohbetin en iyi yerindeyken telefonu çaldı. O da kendine doğru yaklaştırıp aşağı doğru baktı ve yazmaya başladı. Sonra gözlerini bana doğru bakmaya zorladı ve şöyle dedi,…

Read More

Ereğli Müzesi, Halil Paşa Konağı olarak bilinen zemin + üç katlı, orta sofalı plan tipinde ve kagir olan bir yapı içinde hizmet vermektedir. Halil Paşa Konağı 19. yy. sonlarında kentin ileri gelenlerinden Halil Paşa Karamahmutoğlu tarafından yaptırılmıştır. Eski bir kilisenin temeli üzerine inşa edilen konakta Roma dönemine ait binalardan toplanan Şapolyen (devşirme) malzeme özellikle cephe süslemesinde kullanılmıştır. Bir dönem ortaokul ve Kız Meslek Lisesi olarak kullanılmıştır. Daha sonra sahipsiz kalan konak bu dönemde bir hayli tahribata uğramıştır. 1989 yılında Kültür Bakanlığı’na tahsis edilen konak 10 yıl süren restorasyon çalışmasından sonra 01.08.1998 tarihinden itibaren hizmete açılmıştır. 10 yıl Atatürk Kültür…

Read More

Aydoğdu Amca, bize biraz kendinizden, ailenizden bahseder misiniz? Ben 12 Haziran 1937 doğumluyum. 7 yaşında Orta Camii’nin oradaki, ağaçlarında arı kovanları olan Süleymanlar İlkokulu’na başladım. Sonra bizim okul kapanınca, Nimet İlkokulu’na aldılar bizi. Oradan da Kayabaşı Okulu’na aldılar. Yani ilkokulu 3 ayrı okulda okudum. Ailem Rize’den gelme, bu sebeple bize Lazoğlu derlermiş. Oraya da Çeçenistan’dan gelmişiz. Kdz.Ereğli’de o zaman Rumlar da varmış. Osmanlı döneminde bizim sülale harp ve ticaret gemilerine makaracılık yaparmış. Bozhane Camii yıkılmadan önce yerinde yine bir cami vardı ve o caminin altında da Yüksel Kahve vardı. Kahvenin yanında ise bizim Ahmet dedemizin makaracı dükkanı bulunurdu. Gemilerin…

Read More

ERİDAK hakkında bize kısaca bilgi verebilir misiniz? 14.11.2011 tarihinde Van depremi sonrası gönüllü itfaiyeciler ve itfaiye personeli tarafından kurulan ve Zonguldak Bölgesinde tek ‘Arama ve Kurtarma’ derneğidir. Zonguldak bölgesi, 2. derece deprem bölgesidir. 1. derece deprem bölgelerine en yakın ilçe Kdz. Ereğli olmasından dolayı, bölgemizde arama kurtarma derneğinin kurulması ve sürekliliğinin sağlanması gerekmekteydi. Biz Ereğli İtfaiyecileri, Doğa Sporları Arama ve Kurtarma Derneği olarak bölgemizdeki bu eksikliği tamamlamak amacı ile böyle bir çalışma başlatmış bulunmaktayız. Derneğimiz; doğa kazalarında, doğal afetlerde, yetkili ve imkânı dâhilinde tüm koşullarda, zor durumda kalmış ve yardım talep eden herkesin yardımına koşan, bunu yaparken eğitimli, disiplinli,…

Read More

Gürdal ÖZÇAKIR Aydın BABAOĞLU, Karadeniz Ereğli’de ‘Babaoğulları’ diye bilinen bir ailenin çocuğudur. Ağabeyi Ayhan ile beraber kalıtsal bir rahatsızlık eseri ikisi de cüce olarak dünyaya gelmişlerdir. Türkiye onları ilk olarak “Pamuk Prenses ve Yedi Cüceler” filmi ile tanıdı. Ben ise daha 2 yaşlarında iken tanımışım. Filmografisine bakılırsa film büyük ihtimalle “Keloğlan ve Cankız” olmalı. O sıralar Keloğlan filmlerinin popüler olduğu dönemmiş. Aile matinelerine tüm mahalle, hanımları, çocukları ile beraber cümbür cemaat gidermiş. Ben film afişini görünce basmışım feryadı… Bizimkiler sinemaya giremeden dönmüşler. Çünkü henüz kısa bir süre önce Aydın BABAOĞLU’nu bir akrabalarının evinde misafirlikte görmüşüm. Annesi Aydın’ı yıkamış, o da…

Read More

Özge Kayhan – Diyetisyen Ben bir diyet uzmanıyım. Hayır, pardon. Ben beslenme ve diyet uzmanıyım. Siz de başa koyduğum beslenme kelimesini okumaya başladıktan sonra önemsemediniz değil mi? Bizler maalesef böyle bir algıyla bugüne gelmişiz. Diyet kelimesini anlamına hiç bakmadan kullanmış, tüketmiş, yanılmışız. Sözcüğün kökeni Yunancaya dayanıyor.Sanıldığının aksine zayıflamak uğruna yapılan bir yöntem değil. Anlamı ‘yaşam şekli’ demek. Nasıl da yanlış anlamlarda yer etmiş hafızamızda. Şimdi diyeceksiniz ki bize ne diyetin anlamı neyse ne! Bu yazıda dönüp dolaşıp 1 kibrit kutusuna dayanmayacak mı nasıl olsa? Asla! Ben işe mesleğimin adını kısa süreliğine değiştirmekle başlayayım. Ben bir beslenme ve yaşam şekli uzmanıyım.Buna…

Read More

Uğur Özkan – Bilişim Danışmanı Son on beş yıldır hemen her yerde yemek, su gibi temel ihtiyacımız internet. Teknolojinin ilerlemesi bize kullanım alanlarının genişlemesini de beraber sundu. Kimi yerlerde yatırım maliyetleri de arttı tabii ki. Asıl önemi olan ise günümüz şartlarında zamanı en iyi şekilde kullanabilmek ile alakalı. Graham telefonu, Edison ampulü, Tesla alternatif akımı bulduğundan beri kablosuz iletişim araçları askeri, sağlık ve sosyal hayat için bir bütün oldu. Bir çok buluş bir sonraki nesil için inanılmaz kapılar açtı. Mobil yaşam diye bir kavramımız var artık. Peki biz teknolojiyi kendi ihtiyaçlarımız için ne kadar etkin kullanıyoruz? 60 saniyede internette neler…

Read More

Rıdvan Türkekul –  Müzik Öğretmeni Dünyanın her yerinde, her çocuk bir Kızılderili ninnisi ile uyur mu? Uyur. Onu dinleyen herkes onun ninni olduğunu anlar mı? Anlar. Bundan 500 yıl önce Pir Sultan türküleri halkın içinde seviliyor, çalınıp söyleniyor muydu? Evet… Peki bugün? Bugün de dinleniyor, seviliyor, söyleniyor. 500 yıl sonra da söylenmeye, sevilmeye, dinlenmeye devam edecek mi? Büyük bir olasılıkla, evet. Bir gün insanlık bir başka gezegene göçmeye karar verirse, emin olun orada da Beethoven, Mozart, Bach çalınıyor olacak. İşte “EVRENSELLİK” böyle bir şey. Yok olmamak. Evrenin bir köşesinde durup insan uygarlığının geçit törenini izleyebilmektir. Kişiye kazandırmamız gereken en önemli…

Read More